Kasten Yaralama Suçu ve Cezası (TCK 86 – 87)

Kasten yaralama suçu “Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar” alanında işlenen en yoğun suçlar arasında yer alır. Bu nedenle ceza hukuku alanında kasten yaralama cezası, basit yaralama cezası, kasten yaralama sicile işler mi ve kasten yaralama suçu para cezasına çevrilir mi gibi sorularla sık karşılaşmaktayız. Genel olarak yaralama suçu, basit yaralama (TCK 86) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama (TCK 87) olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir.

Table of Contents

Kasten Yaralama Suçu Nasıl Bir Suçtur

Kasten yaralama suçu tanımı TCK 86/1 maddesinde yapılmıştır. Buna göre özetle; Başkasının vücuduna acı veren, algılama yeteneğinin veya sağlığının bozulmasına neden olma durumu hukuki olarak “yaralama” olarak adlandırılır. Bu durumların failin kasıtlı hareketleri sonucu gerçekleşmesi de kasten yaralama suçunu oluşturmaktadır.

Ceza kanunumuzun 86 ve alt bentlerinde daha çok basit yaralama olarak tabir edilen, kadına karşı yaralama, eşe karşı kasten yaralama suçu, silahla kasten yaralama suçu ve görevli memura karşı kasten yaralama suçu düzenlenmiştir.

TCK 87 maddesi ve alt bentlerinde ise, yüzde sabit ize neden olacak şekilde kasten yaralama, kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama, kasten yaralama sonucu ölüm olayının meydana gelmesi gibi daha ağır neticelerle sonuçlanan ve “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu ve cezası” düzenlenmiştir. Her iki suçun unsurları ve fail hakkında öngörülen cezai yaptırımları ve şikayete tabi olup olmaması durumları değişiklik gösterdiğinden kasten yaralama suçunu, basit yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama olarak ayrı başlıklar altında incelenmesini uygun görüyoruz. Yazımızın sonunda ise genel olarak kasten yaralama suçu unsurları hakkında ve kasten yaralama suçuna ilişkin Yargıtay kararlarını incelemeniz mümkündür.

KASTEN YARALAMA SUÇU VE CEZASI (BASİT YARALAMA TCK 86)

Kasten basit yaralama suçu ve cezası TCK 86 maddesi alt bentlerinde düzenlenmiştir.

TCK 86 Madde Metni

Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.

(3) Kasten yaralama suçunun;

a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Silahla,

f) Canavarca hisle,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.

Görüldüğü gibi TCK 86/1 maddesinde basit yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun tanımı yapılmıştır. TCK 86/1 maddesinde yapılan tanımdan da anlaşılacağı üzere yaralama suçundan bahsedebilmek için aşağıda belirtmiş olduğumuz durumların bir veya bir kaçının gerçekleşmesi gerekir.

  1. Vücuda acı verme
  2. Sağlığının bozulmasına neden olma
  3. Algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma

Türk Ceza Kanunu 86/2 maddesinde belirtilen şekilde “mağdurun basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralanması” uygulamada daha çok basit kasten yaralama suçu olarak adlandırılmaktadır.

Kasten Basit Yaralama Suçunda Daha Ağır Cezayı Gerektiren Haller

Suçun işlenmesi sırasında kullanılan araç ve gereçler, fail ile mağdur arasında yakınlık veya mağdurun özelliklerine göre kasten basit yaralama suçunun daha ağır cezayı gerektiren halleri sıralanmıştır. TCK 86/3 maddesi alt bentlerinde sıralanmış basit yaralama suçunda daha ağır cezayı gerektiren haller ve özellikleri aşağıdaki gibidir.

Kadına Karşı Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Ceza kanunumuzda yapılan son değişikliğe göre kadına karşı kasten basit yaralama suçu için ayrı bir cezai yaptırım öngörülmüştür. Kasten basit yaralama suçuna ilişkin diğer durumlarda ceza alt sınırı 4 ay iken, suçun kadına karşı işlenmesi durumunda suçun alt sınırı 6 ay olarak belirlenmiştir.

Üstsoy, Altsoy, Boşanılan Eşe, Kardeşi ve Eşe Karşı Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

TCK 86/3-a maddesinde suçun ilk daha ağır cezayı gerektiren hali yer almaktadır. Suçun mağdurlarının failin anne / babası veya büyükanne / büyükbabası olması halinde üst soya karşı kasten yaralama suçu gerçekleşir.

Yine benzer şekilde suçun mağdurlarının failin, çocukları veya torunları olması durumunda ise altsoya karşı kasten yaralama suçu gerçekleşmiş olacaktır.

Türk Ceza Kanununun 86/3-a maddesi ile ayrıca suçun kardeşe karşı, boşanılan eşe karşı veya hala evlilik birlikteliği devam eden eşe karşı işlenmesi de daha ağır cezayı gerektiren haller arasında yer alır. Basit yaralama suçunun TCK 86/3-a maddesinde belirtilen kişilere karşı işlenmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza 1/2  oranında arttırılmaktadır.

Beden veya Ruh Bakamından Kendisini Savunamayacak Durumda Olan Kişilere Karşı Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Beden veya ruh bakımından fark etmeksizin kendisini savunamayacak kişilere yönelik kasten yaralama suçu da daha ağır cezayı gerektiren haller arasında yer alır. Bu durum bedensel engel olabileceği gibi ruhsal engellilik durum da olabilir. Ayrıca yasa metninde belirtilen bedensel veya ruhsal engellilik durumu sürekli olarak devam eden bir durum olması zorunluluğu yoktur.

Kasten yaralama suçunun işlenmiş olduğu andaki mağdurun durumu dikkate alınmaktadır. Örneğin başka bir olayın vermiş olduğu “şok” etkisi altında bulunan kişiye yönelik gerçekleştirilen yaralama suçu gibi. Ya da suçun mağdurunun bedensel engelli olması gibi durumlarda fail hakkında verilecek olan cezanın yine TCK 86/3-b uyarınca 1/2  yani yarı oranında arttırılmasına sebebiyet verecektir.

Görevli Memura Karşı Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Diğer bir daha ağır cezayı gerektiren durum TCK 86/3-c maddesinde yer alır. Ceza kanunumuzda yer alan bir çok suçta olduğu gibi kamu görevlisine karşı işlenen kasten yaralama suçu da daha ağır cezayı gerektiren haller arasındadır. Ceza hukuku açısından kamu görevlisinin tanımı TCK 6/1-c maddesinde yapılmıştır. Buna göre kamusal faaliyetin yürütülmesine geçici veya sürekli bir şekilde veya seçilme yolu ile katılan kişi kamu görevlisi olarak adlandırılır. Yapılan bu tanımdan da anlaşılacağı üzere kamu görevlisinin üstlenmiş olduğu bu görevi sürekli olarak yerine getirmesi gibi bir zorunluluk yoktur.

Konuyu bir örnek ile açıklamak gerekirse 657 sayılı devlet memurları kanunu veya diğer özel yasalar gereği kamu görevlisi statüsü bulunmayan bir bilirkişinin resmi kurumlar nezdinde üstlenmiş olduğu bilirkişilik görevi bir çeşit kamu görevidir. Bilirkişinin üstlenmiş olduğu bu bilirkişilik görevi nedeniyle kasten yaralama suçuna maruz kalınması durumda fail TCK 86/3-c maddesi gereğince yargılanacaktır.

Bu konuda belirtmek istediğimiz son ve en önemli husus yaralama olayının kamu görevlisinin görevi nedeniyle gerçekleşmiş olmasıdır. Bu durumda da fail hakkında verilecek olan ceza yarı oranında arttırılır.

Kamu Görevlisinin Sahip Olduğu Nüfusu Kötüye Kullanmak Suretiyle Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Kamu görevlisine karşı, görevinden dolayı kasten yaralama suçu daha ağır cezayı gerektiren haller arasında yer aldığı gibi, kamu görevlisinin de sahibi olduğu nüfusu kötüye kullanması ile gerçekleşen kasten yaralama suçları daha ağır cezayı gerektiren haller arasındadır. TCK 86/3-c maddesinde olduğu gibi, TCK 86/3-d maddesinde belirtilen kamu görevlisi, TCK 6/1-c maddesinde tanımı yapılan kamu görevlisidir.

“Güvenlik görevlisi olan sanığın, kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle mağdur …’a karşı kasten yaralama eylemini 5237 sayılı TCK’nın 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan telsiz ile gerçekleştirdiğinin kabul edildiği anlaşılmakla, TCK’nin 86/2. Maddesine göre belirlenen temel cezanın, aynı olayda iki nitelikli halin (TCK ‘nin 86/3-d ve 86/3-e) bulunması nedeniyle TCK’nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK’nin 3. maddesindeki cezada orantılılık ilkesi gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi, TCK nin 86. maddesinin 3. fıkrasında gösterilen kasten yaralama suçunun nitelikli hallerinin birden fazla olması durumunda bir kez artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, TCK ‘nin 86/3-d ve 86/3-e maddeleri gereğince ayrı ayrı artırım yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,

Sanık hakkında TCK ‘nin 86/2. maddesi uyarınca belirlenen temel cezanın sanığın eylemini kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle işlemesi nedeniyle artırım yapılması sırasında uygulama maddesinin, TCK’nin 86/3-d maddesi yerine 86/3-c olarak gösterilmesi hukuka aykırıdır.”

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 30.09.2020 tarih, 2020/5572 esas ve 2020/12232 sayılı kararı

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yukarıdaki kararından da anlaşılacağı üzere “özel güvenlik görevlilerinin” üstlenmiş oldukları görev bir çeşit kamu görevidir. Failin eyleminin TCK 86/3-d maddesi kapsamında değerlendirilmesi de hakkında verilecek olan cezanın yarı oranda arttırılmasına sebebiyet verecektir.

Silahla Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Silahla kasten yaralama TCK 86 maddesi kapsamında en sık rastlanan bir seçimlik harekettir. Yasa metninde söz edilen ilah deyiminden TCK 6/1-f maddesinde belirtilen araç / gereçler anlaşılmaktadır. Bunlar;

  • Ateşli silahlar
  • Her türlü patlayıcı maddeler
  • Saldırı veya savunmada kullanılmak amacı ile yapılmış kesici – delici aletler
  • Saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli her türlü alet

Silahın tanımının yapıldığı TCK 6/1-f maddesinden de anlaşılacağı üzere ceza hukukunda silah kavramı sadece, tabanca olarak bilinen ateşli silahlardan ibaret değildir. Basit yaralama suçunun da silahla işlenmesi durumunda fail hakkında verilecek olan ceza yarı oranında arttırılır.

Canavarca Hisle Kasten Yaralama Suçu ve Cezası

Kasten yaralama suçuna ilişkin son daha ağır cezayı gerektiren hal “canavarca hisle” işlenen yaralama suçudur. Daha çok TCK 87 maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçunun konusu oluştursa da failin canavarca hisle davranmasına rağmen basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralanmış olması halinde fail basit yaralama suçundan yargılanacaktır. Diğer bir ifade ile TCK 86/3-f maddesinde belirtilen durumun varlığı mağdurun yaralanma derecesine bağlıdır.

Canavarca hisle kavramı daha çok kasten yaralama ve kasten öldürme suçlarında karşımıza çıkmaktan Bu nedenle canavarca hissin neler olduğunun açıkça ortaya konulması failin hukuki statüsünün belirlenmesinde önemlidir. Bu konuda yüksek yargı organlarının konuya bakış açısına göre bir cevap verelim.

“Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 24.11.2022 tarihli ve 2022/3265 Esas, 2022/9301 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, canavarca hisle yaralama, sırf yaralamış olmak için, yaralananın acı çekmesinden zevk duymak veya silahın tesir alanını kontrol etmek için yaralama gibi iç güdüsel tatmin amacıyla gerçekleştirilen eylemlerde söz konusu olacağından, temyize konu olayda buna benzer bir durum bulunmadığı, bu nedenle tayin edilen cezada 5237 sayılı Kanun’un 86. maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendinin uygulanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile aynı maddenin aynı fıkrasının (f) bendi uyarınca hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.”

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.04.2023 tarih, 2022/15202 esas ve 2023/1761 esas sayılı kararı

Görüldüğü gibi Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.04.2023 tarihli kararında büyük ölçüde “canavarca his” tanımı yapılmıştır. Karardan da anlaşılacağı üzere failin suçun işlenmesinde kullandığı aracın varlığı suçun tespitinde belirleyici olmayıp suçun failin yaralama ile duymuş olduğu haz ve tatmin amacı dikkate alınmaktadır. Diğer daha ağır cezayı gerektiren hallerden farklı olarak canavarca hisle kasten yaralama suçu durumunda fail hakkındaki verilecek olan ceza 1 kat arttırılır.

NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ KASTEN YARALAMA SUÇU (TCK 87)

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçu sonrasında mağdurda TCK 86 maddesine nazaran daha ağır yaralanmalar meydana gelmektedir.

Mağdurun yaşamsal tehlike geçirmesi, duyu veya organlarının zayıflaması ya da tamamen işlevini kaybetmesi hatta bu yaralanmalara bağlı olarak ölüm olayının gerçekleşmesi gibi durumlar bunlardan sadece bir kaçıdır.

TCK 87 Madde Metni

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

Madde 87- (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Konuşmasında sürekli zorluğa,

c) Yüzünde sabit ize,

d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan az olamaz.

(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak, verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz yıldan az olamaz.

(3)Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.

(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan on iki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Nedir?

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama kasten yaralama suçu olarak da bilinir. Ancak isminden de anlaşılacağı gibi mağdurda meydana gelen yaralanmalar çok daha ağır derecededir. TCK 86/2 maddesinin aksine mağdurun tedavisi çoğu zaman basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüdedir. Aşağıda sıralamış olduğumuz durumlardaki şekilde yaralanmalar “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu” kapsamında yer alır.

Duyularından veya Organlarından Birisinin Sürekli Zayıflamasına Neden Olacak Şekilde Kasten Yaralama

İnsan vücudunda yer alan herhangi bir duyu veya organın işlevinin sürekli bir suretle zayıflaması neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu oluşturur. Vücudumuzda çift halde bulunan göz veya kulak gibi duyu organları ya da böbrek gibi çift halde bulunan organların sadece birisinde meydana gelen zayıflıklar dahi TCK 87/1-a maddesinin uygulanmasına yeterlidir.

Örneğin kişinin sadece sağ kulağında meydana gelen bir işitme zayıflığı daha suçun oluşmasına yeterlidir. Burada önemli olan işlev zayıflığının sürekli yani kalıcı şekilde meydana gelmiş olmasıdır.

Konuşmada Sürekli Zorluğa Neden Olacak Şekilde Kasten Yaralama Suçu

Konuşmada sürekli zorluk, fiziksel yaralanmalara bağlı olabileceği gibi yaralanmaya bağlı nörolojik bir etki nedeniyle de olabilir. TCK 87/1-b maddesinde belirtilen bu durum için herhangi bir ayrım yapılmamıştır. Duyu organlarının sürekli suretle zayıflamasına neden olma durumlarında olduğu gibi mağdurun konuşmasındaki bu zorluğunda kalıcı olması gerekir.

Yüzde Sabit İze Neden Olacak Şekilde Kasten Yaralama Suçu

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunu oluşturacak diğer bir durum ise yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olmasıdır. Yüz tanımından karşıdan bakıldığında “çehre” olarak tabir edilen yanak, burun, alın gibi bölgeler kast edilmektedir. Yaralanmanın sabit iz niteliğinde olup olmadığı konusunda genellikle olay tarihinden 6 veya 1 yıllık aradan sonra yapılan muayene sonucu Adli Tıp Kurumunca karar verilir. Daha çok karşılıklı konuşma mesafesi olan 1 -2 metre gibi mesafelerden fark edilebilecek izler yüzde sabit olarak kabul edilir.

Yaşamı Tehlikeye Sokacak Derecede Kasten Yaralama

Bazı durumlarda mağdurun yaralanması hayati fonksiyonlara etki edecek derecede ağır olabilmektedir. Bu yaralanmaların mağdurda hayati tehlike geçirmesine sebebiyet verecek ölçüde ağır olması durumunda yine neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu oluşur.

Tıbbi olarak insan vücudunda meydana gelen yaralanmaların veya bu yaralanmalara bağlı olarak gerçekleşen kan kayıplarının tümü birlikte değerlendirilerek mağdurun yaşamsal tehlike geçirmediği konusunda karar verilmektedir.

Kasten Yaralama Suçunun Gebe Kadına Karşı İşenmesi ve Çocuğun Vaktinden Erken Doğmasına Neden Olma

İşkence suçu, taksirle yaralama suçu veya eziyet suçlarında olduğu gibi, kasten yaralama suçu içinde meydana gelen yaralanmalardan dolayı çocuğun olağan vaktinden önce doğması ayrıca yaptırım altına alınmıştır.

Bu durum genellikle erken doğum olarak da bilinir. Yazımızın sonunda detaylı olarak değineceğimiz kasten yaralama suçu unsurlarının oluşması için erken doğum ile mağdurun yaralanması arasında nedensellik (illiyet) bağının kurulması gerekir. Ayrıca TCK 87/1-e maddesi hükümlerinin uygulanması çocuğun sağ olarak doğmasına bağlıdır. Bu yaralanmaya bağlı olarak çocuğun düşmesine sebebiyet verilmesi halinde fail TCK 87/2-e maddesi uyarınca daha ağır cezai yaptırımlarla yargılanacaktır.

Meydana gelen yaralanmalar yukarıda belirtmiş olduğumuz TCK 87/1-a,b,c,d,e fıkralarında belirtilen şekilde gerçekleşmesi durumunda fail hakkında TCK 86/1 maddesinde belirtilen 1 yıl ile 3 yıl arasındaki hapis cezası 1 kat arttırılır. Ayrıca mağdurun TCK 87/1-a maddesinde belirtilen duyu veya organlarının birisinin sürekli zayıflamasına neden olacak derecede gerçekleşmesi durumunda fal hakkında verilecek olan ceza 3 yıldan az olamamaktadır.

Yine benzer şekilde mağdurdaki yaralama TCK 87/1-c maddesinde düzenlenmiş yüzde sabit iz niteliğinde olması halinde ise bu kez fail hakkındaki ceza 5 yıldan az olamamaktadır.

Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama Suçunda Daha Ağır Cezayı Gerektiren Haller

Yukarıda TCK 87/1 maddesinin alt bentlerinde belirmiş olduğumuz yaralanmalar TCK 86/2 maddesine göre daha ağır yaralanmalardır. Ancak kanun koyucu bunlar haricinde mağdurda kalıcı ve daha fazla etki bırakan yaralanmaları da neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu için daha ağır cezayı gerektiren haller kapsamında değerlenmiştir. Bu durumları ise aşağıdaki gibi özetlememiz mümkündür.

  1. Mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa yakalanması veya bitkisel hayata girmesi
  2. Yaralanma soncunda duyu veya organlarından herhangi birisini tamamen işlevini kaybetmesi
  3. Konuşma yeteneğinin veya çocuk yapma yeteneğinin kaybolması
  4. Yüzde sürekli suretle değişiklik
  5. Kasten yaralama suçu neticesinde çocuğun düşmesine neden olma

TCK 87/2 maddesi alt bentlerinde belirtilen durumlar, TCK 87/1 maddesine göre mağdur açısından daha ağır yaralanmalardır. Örneğin TCK 87/1-b maddesinde konuşmada sürekli zorluğa neden olacak şekilde kasten yaralama suçu düzenlenmiş iken, TCK 87/2-c bendinde mağdurun konuşma yetisini tamamen kaybetmesi durumu düzenlenmiştir.

Suçun yukarıda belirtilen TCK 87/2-a,b,c,d,e fıkralarında belirtilen şekilde gerçekleşmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza 2 (iki) kat arttırılır. Ayrıca TCK 87/2-a maddesinde belirtilen şekilde yaralanmalarda fail hakkındaki verilecek ceza 5 yıldan az olamamaktadır. Bunun dışında TCK 87/2-c maddesinde belirtilen durumun gerçekleşmesi halinde ise yine fail hakkındaki verilecek ceza 8 yıldan az olamamaktadır.

Kemik Kırığına Neden Olacak Şekilde Kasten Yaralama Suçu (TCK 87/3)

Neticesi sebebiyle kasten yaralama suçu olarak değerlendirilen ve uygulamada en sık karşılaşılan bir başka durum ise mağdurda meydana gelen kemik kırığı veya kemik çıkığı durumudur.  Meydana gelen bu kemik kırığının bir kısım mağdurun hayati fonksiyonlarına etki ederken bir kısmı etki etmemektedir.

Genel olarak kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama halinde bu kırığın mağdurun hayati fonksiyonlarına etki derecesine göre fail hakkında verilecek olan ceza yarı oranında arttırılabilecektir. Bu tür kemik kırığı veya çıkıklarının hayati fonksiyonlarına etkisi konusunda kırık ve çıkığın meydana gelmiş olduğu bölgeye göre Adli Tıp Kurumunun hazırlamış olduğu verilere göre karar verilir.

Ölüm İle Sonuçlanan Kasten Yaralama Suçu (TCK 87/4)

Kasten yaralama suçu sonrasında meydana gelebilecek en ağır durum mağdurun bu yaralanmalara bağlı olarak ölmesidir. Ölüm ile sonuçlanan bu adli vaka ile kasten öldürme suçunu birbirinden ayıran en nemli özellik failin amaç ve hareket tarzıdır. Failin öldürmek amacı ile hareket etmesi halinde kasten yaralama suçu ile yargılanmayıp, kasten öldürme suçu ile yargılanacaktır. Bu iki suç arasındaki farkın belirlenmesinde suçta kullanılan alet ile failin hareket tarzı dikkate alınır.

Örneğin sopa Ceza hukuku açısından silah veya silahtan sayılır bir alet olarak kabul edilir. Failin sopa ile ölümcül sonuçlar doğurabilecek nitelik ve derecede mağdurun kafasına öldürme kastı ile vurması halinde kasten yaralama suçu ile yargılanmayıp, kasten öldürme suçu ile yargılanmasına sebebiyet verecektir. Buna karşın daha ağır yaralayıcı etkisi olan tabanca ile ölümcül olmayacak bölgelerden olan mağdurun bacaklarına veya ayak kısmına ateş etmesi durumunda ise fail bu kez kasten yaralama suçundan dolayı yargılanabilecektir.

Görüldüğü gibi failin hukuki statüsünün belirlenmesinde suçta kullanılan araç ve gereçlerin öneminden ziyade failin amacı ön plana çıkmaktadır.

Kasten Yaralama Suçu İle Korunan Hukuki Değer

Kasten yaralama suçu unsurları hakkında bilgi vermeden önce konumuzun daha anlaşılabilir olması için kısaca kasten yaralama suçu ile korunan hukuki değer hakkında bilgi vermek yerinde olacaktır.

TCK 86 maddesinde yer alan kasten basit yaralama suçu ile TCK 87 maddesinde yer alan neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu 5237 sayılı ceza kanunumuzun “vücut dokunulmazlığına karşı suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu nedenle öncelikle korunan hukuki değerin vücut dokunulmazlığı olduğu konusunda şüphe yoktur.

Kasten Yaralama Suçu Unsurları

Kasten yaralama suçlarını TCK 89 maddesinde düzenlenen “Taksirle Yaralama Suçundan” ayıran en önemli husus kast unsurudur. Gerek TCK 86 maddesi gerekse TCK 87 maddesinde belirtilen şekillerde sonuçlanan yaralanmalarda failin kasıtlı olarak hareket etmesi kasten yaralama suçu unsurları arasında en belirleyici noktadır.

TCK 87 maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama durumunda failde meydana gelen bu yaralanmalar ile failin suç teşkil eden hareketi karşısında illiyet bağının kurulması suçun unsurlarının belirlenmesinde önemlidir. Örneğin TCK 87/2-e maddesinde belirtilen “gebe bir kadının çocuğunun düşmesine neden olma” halinde failin, mağdurda meydana getirmiş olduğu yaralanma olayından dolayı, mağdurun düşük yapması arasında illiyet bağının kurulmuş olması gerekir.

Kasten Yaralama Suçunda İndirim Nedenleri

Ceza kanunumuzda düzenlenmiş birçok suçta olduğu gibi TCK 86 ve TCK 87 maddelerinde düzenlenen ve genel olarak kasten yaralama suçu olarak bilinen suçlar içinde bir takım özel görünüş biçimleri yer alır.

Kasten Yaralama Suçu ve Meşru Savunma

Meşru savunma birçok ceza hukukunda olduğu gibi hukuk sistemimizde de bir çeşit cezasızlık nedenidir. Suçun failinin kendisine yönelik benzer şekilde kasten yaralama veya kasten öldürme gibi suçları bertaraf etmek amacı ile kasten yaralama suçu işlemesi halinde TCK 25 maddesi uyarınca hakkında “meşru savunma” hükümlerinin uygulanarak ceza verilmemesi mümkündür.

Özellikle kasten yaralama suçunda, yaralama yönelik fiili hareketin ilk olarak kimden geldiği, meşru savunmanın varlığının kanıtlanmasında önemlidir.

“Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından inceleme dışı sanık … ile fiil üzerinde ortak hakimiyet kurarak fikir ve eylem birliği içerisinde kasten gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdîre göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, somut olayda ilk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi nedeniyle sanık lehine meşru savunma koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.”

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18.04.2024 tarih, 2022/14290 esas ve 2024/2660 sayılı kararı

Yukarıda kasten yaralama suçuna ilişkin paylaşmış olduğumuz Yargıtay kararından da anlaşılacağı gibi, meşru savunmanın varlığından söz edebilmek için ilk olarak haksız fiilin kim tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Kasten Yaralamaya Teşebbüs

Suça teşebbüs 5237 sayılı ceza kanunumuzun 35. Maddesinde düzenlenmiştir. Kasten yaralama suçu için de teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkündür. Failin elinde olmayan nedenlerle suçu tamamlayamaması durumunda hakkında atılı suçlamadan dolayı teşebbüs hükümleri uygulanır. Etkin pişmanlık ve teşebbüsü birbirinden ayıran en önemli özellik failin elinde olmayan nedenlerden ötürü suçu işleyememesidir. Ayrıca kasten yaralama suçları için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Fail hakkında kasten yaralamaya teşebbüs şeklinde yapılan yargılama sonucunda fiilin niteliğine göre hakkında verilecek olan 1/4  ile 3/4  oranında indirilmektedir.  

Kasten Yaralama Suçu ve Haksız Tahrik

Haksız tahrik de kasten yaralama suçu için öngörülmüş bir indirim nedenidir. Diğer suçlarda olduğu gibi kasten yaralama suçlarında failin kendisine yönelik gerçekleştirilen bir fiile karşılık hiddet ve üzüntü içerisinde vermiş olduğu tepki durumlarında söz konusu olmaktadır. Yasada belirtilen haksız tahrik sözlü olabileceği gibi fiili bir şeklide de olabilecektir. Kasten yaralama suçu haksız tahrik altında işlenmesi durumunda da yine fail hakkında verilecek olan ceza 1/4  ile 3/4  oranında indirilebilecektir.

Sık Sorulan Sorular

Kasten Yaralamanın Nitelikli Hali Nedir?

Kasten yaralama suçunun nitelikli hali, silahla kasten yaralama, eşe karşı kasten yaralama, görevli memura karşı kasten yaralama gibi durumlar olmak üzere TCK 86/3 maddesi ve alt bentlerinde sıralanmıştır. Ayrıca uygulamada daha çok TCK 87 maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle kasten yaralama suçunda belirtilen şekillerde mağdurun yaralanması ile sonuçlanan durumlarda kasten yaralamanın nitelikli hali olarak kabul edilir.

Silahla Adam Vurma Cezası

Yukarıda da belirttiğimiz gibi kasten yaralama suçu daha çok silah veya silahtan sayılır aletlerle işlenmektedir. Daha çok silahla adam vurma cezası olarak bilinen durum failin amaç ve hareketine göreve neticeye göre değişir.

Failin eyleminin TCK 86/3-e maddesi kapsamında değerlendirilebileceği gibi yaralanmanın ağırlığına göre TCK 87 maddesi kapsamında veya kasten öldürmeye teşebbüs olarak da değerlendirilmesi mümkündür. Bu nedenle silahla adam vurma cezası için failin amacı ile meydana gelen neticenin ağırlığına göre bir karar verilir.

Kasten Yaralama Suçu Şikayete Tabi Midir?

TCK 86/2 maddesinde belirtilen şekilde yaralanmalarda kasten yaralama suçu şikayete tabidir. Bunların dışında TCK 86/3 maddesi alt bentlerinde belirtilen durumlar ile TCK 87 maddesinde düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama durumlarında kasten yaralama suçu şikayete tabi değildir.

Kasten Yaralama Suçu Cezası

Kasten yaralama suçu nedeniyle mağdurun TCK 86/2 maddesinde belirtilen şekilde “basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde” yaralanması halinde fail; 4 ay ile 1 yıl arasında hapis ya da adli para cezası ile cezalandırılır. Failin seçimlik hareketlerinin eşe karşı kasten yaralama, görevli memuru kasten yaralama veya silahla kasten yaralama gibi TCK 86/3 maddelerinde belirtilen durumlar arasında yer alması halinde hakkında verilecek olan ceza ½ oranında, canavarca hisle kasten yaralama suçunda ise 1 kat oranında arttırılır.

Kasten Yaralama Suçunun Çocuğa Karşı İşlenmesi

Kasten yaralama suçunun çocuğa karşı işlenmesi mağdur ile fail arasındaki akrabalık bağının derecesine göre altsoya karşı kasten yaralama olarak değerlendirebileceği gibi (TCK 86/3-a), TCK 86/3-b maddesinde belirtilen “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı” kasten yaralama olarak da değerlendirilmesi mümkündür. Her iki durumda da fail hakkında verilecek olan ceza yarı oranında arttırılacaktır. Ayrıca her iki durumda da şikâyet aranmaksızın re’sen soruşturma yapılır. Diğer bir ifade ile kasten yaralama suçunun çocuğa karşı işlenmesi şikayete tabi değildir.

Kasten Basit Yaralama Şikayete Tabi Midir?

Kasten yaralama suçları arasında sadece basit yaralama olarak nitelendirilen ve mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralanması ve failin seçimlik hareketlerinin TCK 86/3 maddesinde belirtilen durumlara vücut vermediği durumlarda takibi şikayete tabidir. Suçun şikayete tabi olması durumlarında ayrıca uzlaştırma hükümleri uygulanır.

Kasten Yaralama Tutuklama Olur Mu?

TCK 86 maddesinde suçun ceza üst sınırları dikkate alındığında çoğunlukla tutulama tedbirleri uygulanmaz. Buna karşın sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama, silahla kasten yaralama veya eşe karşı kasten yaralama durumlarında zaman zaman fiilin ağırlığına göre tutuklama tedbirinin uygulandığı da görülür. Kasten yaralama suçlarında tutuklama tedbiri daha çok yazımızın ilerleyen bölümlerinde değineceğimiz. TCK 87 maddesinde yer alan “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” halinde karşılaşılan bir durumdur.

Kasten Yaralama Suçu Sicile İşler Mi?

Ceza kanunumuzda yer alan bütün suçlar nedeniyle yapılacak yargılama sonucunda atılı suçun unsurlarının oluşması halinde hürriyeti bağlayıcı yani hapis cezası veya adli para cezasına hükmedilmektedir. Yapılan yargılama sonucunda ceza alt sınırı dikkate alınmaksızın bütün cezai yaptırımlar kişinin adli sicil kaydında yer alır. Bu nedenle kasten yaralama suçundan dolayı ceza miktarına bakılmaksızın mahkemece cezalandırma yoluna gidilmesi halinde bu cezalarda adli sicil kaydında yer alır.

Kasten Yaralama Suçu Para Cezasına Çevrilir Mi?

Özellikle TCK 86/2 maddesinde belirtilen durumlarda ceza alt ve üst sınırlarını dikkate aldığımızda kasten yaralama suçu para cezasına çevrilebilir. Bunun dışında kasten basit yaralama suçu için para cezası da öngörülmüş olduğundan doğrudan sanık hakkında para cezası verilmesi de mümkündür.

Silahla Kasten Yaralama Cezası

Silahla kasten basit yaralama suçu TCK 86/3-e maddesinde düzenlenmiş bir seçimlik harekettir. Suçun temel halinin düzenlendiği TCK 86/2 maddesinde belirtilen 4 ay ile 1 yıl arasında arasındaki hapis veya adli para cezası yarı oranında arttırılır. 4 ay ile 1 yıl arasındaki hapis genellikle fiilin ağırlık derecesine göre hâkim tarafından takdir edilir. Diğer ceza artırım veya indirim nedenlere varlığına göre bu ceza miktarı değişiklik göstereceğinden silahla kasten yaralama cezası hakkında tam bir süre belirtmek olanaksızdır.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir