Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır?

2010 yılında Anayasamızda yapılan değişiklikler ile; Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı ile kamu otoritelerinin Anayasal haklara ilişkin ihlallerine karşı bir çeşit yargı denetimi başlamıştır. 23.09.2012 tarihinden sonra, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve mevcut Anayasamız ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin, kamu gücü tarafından ihlal edilmesine bağlı olarak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını herkes kullanabilecektir.

Anayasa Mahkemesine bireyle başvuru şartları, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süresi ve başvuru sırasında takip edilecek usul ve esaslar 6216 sayılı “Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun” ile düzenlenmiştir.

Kimlerin, hangi konularda bireysel başvuru hakkını kullanabileceği de yine 6216 sayılı yasa ile belirlenmiştir. Başvuru yapılmadan önce, başvuruda bulunmak isteyen kişilerin öncelikle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir.

Table of Contents

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Şartları

Başvuru sırasında takip edilmesi gereken usul ve esaslar haricinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları yine 6216 sayılı yasanın 45. Maddesinde sıralanmıştır. Bu şartların herhangi birisinin gerçekleşmemesi halinde yapılacak başvurular esastan reddedileceği için Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru öncesi dikkatle irdelenmesi gereken konulardır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Yargı Yollarının Tüketilmesi Şartı

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru öncesi dikkat edilmesi gereken en önemli husus bütün iç hukuk yollarının tüketilmiş olması gerektiği şartıdır. Tüketilmesi gereken bu kanun yolları “olağan kanun yollarıdır.” Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi gibi olağan üstü kanun yollarının tüketilmiş olması Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları arasında yer almaz. İç hukukumuzda yer alan olağan kanun yolları ise genel olarak 3 başlık altında incelenir. Bunlar; itiraz, istinaf ve temyiz kanun yoludur.

İtiraz Kanun Yolu

İtiraz kanun yolu CMK 267 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre hakim kararları ve yasalarda gösterilen diğer hallerde mahkeme kararlarına karşı itiraz edilebilir. İtiraz kanun yolu açık olan mahkeme kararlarına karşı itiraz süresi genel olarak kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) haftadır. İtiraz kanun yoluna başvuru süresinin geçirilmesi veya itiraz hakkının kullanılmaması iç hukuk yollarının birisinin kullanılmadığı sonucunu doğurur. Bu nedenle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları oluşmamış olacağından yapılacak başvuruların reddedilmesi kaçınılmazdır.

İstinaf Kanun Yolu

Hukuk sistemimizde yer alan başka bir olağan kanun yolu ise istinaf kanun yoludur. CMK 272 ve devamı maddelerinde yer alan hükümlere göre istinaf kanun yoluna başvuru süresi de yine 2 haftadır. Ancak 15 yıl ile 15 yıldan daha fazla süreli hapis cezaları şeklinde verilen hükümler “Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi)” tarafından re’sen incelenir.

Temyiz Kanun Yolu

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları arasında yer alan ve son olarak değinmek istediğimiz olağan kanun yolu ise temyizdir. Temyiz, Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) tarafından verilen bozma kararları dışındaki kararlar için yürütülen bir kanun yoludur. Ancak CMK 286 ve devamı maddelerinde sıralanmış kararlar ile belirli sınırlar altında kalan hükümlere karşı temyiz kanun yolu kullanılamamaktadır. Verilen hüküm CMK 286/2 maddesinde belirtilen sınırlar dahilide olması halinde temyiz kanun yolu kullanılamayacağından daha önce tüketilen istinaf kanun yolunun tüketilmesi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartlarının oluşması için yeterli olacaktır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna Başvuru Şartı

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruların büyük bir çoğunluğunu adil yargılama hakkının ihlal edildiği sonucunu doğuran “yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmadığı” yönünde başvurular oluşturur.

Yıllardır hukuk sistemimizde “yargı reformu” adı altında birçok değişiklik yapılmış ise de; Hala yargılama sürelerini etkili kılacak veya kısaltacak bir sistem maalesef oluşturulmamıştır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesine yargılamanın makul sürede sonuçlanmaması nedeniyle yapılan bireysel başvurularda dikkati çeken bir artış gözlemlenmiştir.

Anayasa Mahkemesine yapılan bu başvuru yoğunluğunun önüne geçilmesi adına Adalet Bakanlığı bünyesinde “İnsan Hakları Tazminat Komisyonu” oluşturulmuştur. Yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmamasına bağlı olarak yapılacak bireysel başvurular öncesinde “İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna” başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Bu nedenle adil yargılama ihlallerine ilişkin başvurular öncesi İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna başvuru yapmak, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları arasında sayılmaktadır.

İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi Şartının İstisnası

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bireysel başvuruların temel şartı iç hukuk yollarının tamamının tüketilmiş olmasıdır. Bunun en önemli ve tek istisnası ise; “yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığı” durumlardır. Ancak bu durumlarda da yine bir çeşit hukuk yolu durumunda olan “İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna” başvuru zorunluluğu bulunur.

Kimler Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Bulunabilir?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilecek kişiler hakkında gerekli düzenlemeler 6216 sayılı yasanın 46. Maddesinde yapılmıştır. Buna göre;

  1. İhlale konu eylem nedeniyle hakkı doğrudan ihlal edilenler
  2. Kural olarak kamu tüzel kişilikleri doğrudan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkına sahip değildirler. Buna karşın tüzel kişiliğe ait herhangi bir hakkı ihlal edilen kişiler bireysel başvuru hakkını kullanabileceklerdir.
  3. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı sadece Türk vatandaşlarına tanınmış bir haktır. Yabancı ülke vatandaşlarının Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı yoktur.

Hangi Durumlarda Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Bulunulabilir?

Anayasamız ve ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereği kişilerin sahip olduğu bir takım temel hak ve özgürlükleri vardır. İşte gerek Anayasamız, gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereği güvence altına alınmış bu hak ve özgürlüklerin kamu gücü tarafından ihlal edilmesi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını doğurur.

Temel Hak ve Özgürlükler

  1. Konut dokunulmazlığı hakkı
  2. Yaşam hakkı
  3. Kişi hürriyeti ve güvenliği
  4. Din ve vicdan hürriyeti
  5. Yerleşme ve seyahat hakkı
  6. Özel hayatın korunması ve gizliliği hakkı
  7. Bilim ve sanat hürriyeti
  8. Düşünce ve kanaat hürriyeti
  9. Adil yargılama hakkı
  10. Hak arama hürriyeti

Adil Yargılama Hakkının İhlali Nedeniyle Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru

Demokratik ve hukuk devletinin temelleri adil yargılama üzerine atılmıştır. Anayasamız ile beraber Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile adil yargılama hakkı güvence altına alınmıştır. Buna rağmen maalesef ki Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurular ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ülkemiz vatandaşları tarafından yapılan başvuruların büyük çoğunluğunu “adil yargılama hakkının ihlali” nedeniyle yapılan başvurular oluşturmaktadır. Bu başvuruların temel dayanağını ise yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması oluşturur. Bu da daha önce de belirttiğimiz gibi etkili bir yargılama sisteminin oluşturulmamış olmasının bir ürünüdür.

Anayasamızın 141. Maddesinde yer alan hükme göre;

Buna ilave olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinde yer alan hükme göre;

Yargılamada Makul Süre Kavramı

Gerek Anayasamız, gerekse A.İ.H.S’nin ilgili maddelerinde makul süreden bahsedilmiş ise de; bu sürelere ilişkin somut bir veri konusunda bilgi verilmemiştir.

Yargılamanın makul sürede sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı konusunda yine takdir yüksek yargı organlarına bırakılmıştır. Peki makul sürenin belirlenmesinde öne çıkan kriterler nelerdir? Ağır Ceza Mahkemesi, Asliye Ceza Mahkemesi veya Hukuk Mahkemelerinde görülen davalarda makul süre konusunda Anayasa Mahkemesi çoğunlukla 5 (Beş) yıl ve üzeri sürelerde sonuçlandırılmayan davaların makul sürede sonuçlandırılmadığını benimsemiştir.

Ancak bu sürenin uzunluğunda başvuranın bir etkisinin olup olmadığı veya kovuşturmanın niteli gibi durumlarda dikkate alınır. Örneğin adi suç olarak nitelendirilen hakaret suçundan yapılan yargılamanın 5 yıl ve daha fazla sürede sonuçlandırılması makul sürenin aşıldığına bir işaret olabilecektir. Buna karşın kasten öldürme, nitelikli dolandırıcılık, örgütlü suçlar veya Anayasal düzene karşı suçlar gibi daha nitelikli suçlarda 5 yıl veya daha fazla sürelerde sonuçlanan yargılamalarda makul sürenin aşıldığı sonucuna varmak pek mümkün olamayabilmektedir. Bu durumda Anayasa Mahkemesince sanıkların firarda olup olmamaları, delillerin toplanıp toplanmadığı veya davaya etki edebilecek bir bekletici sorun bulunup bulunmadığı gibi diğer kriterlerde göz önüne alınmaktadır.

Makul Sürenin Başlangıcı

Özellikle ceza yargılamalarında, yargılama süresinin diğer bir ifade ile makul sürenin başlama zamanı öne çıkar. Herhangi bir ceza davasının ilk aşaması, C.avcılığında yapılan soruşturma aşamasıdır. Bu nedenle makul sürenin konusunda C.Savcılığının soruşturma aşaması da dahildir. Anayasa Mahkemesine bireyle başvuru sırasında yargılamanın tüm aşamaları dikkate alınarak makul sürenin aşılıp aşılmadığı konusunda bir karar verilir. Ancak daha öncede belirttiğimiz gibi yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmamasına bağlı olarak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru öncesi “İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna” başvuru zorunluluğu bulunmaktadır. Bu başvurunun yapılmaksızın doğrudan Anayasa Mahkemesine yapılacak olan bireysel başvuruların reddedileceğini tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz.

Adil yargılama hakkının ihlali sadece yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmadığı durumlarda söz konusu değildir. Yargılamanın seyri, kullanılan deliller veya suç isnadında hataya düşülmesi gibi bir çok durum adil yargılama hakkının ihlali nedeniyle Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurulara konu olabilecek durumlardır. (Anayasa Mahkemesinin 18.07.2024 tarih ve 2020/22228 sayılı başvuru)

Uzun Tutukluluk Süreleri Nedeniyle Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru

Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurular arasında uzun tutukluluk sürelerine ilişkin ihlallerde önemli bir yere sahiptir. Herhangi bir suçtan hakkında ceza soruşturması ve ceza kovuşturması yapılan kişilerin hangi sürelerde tutuklu kalacakları konusunda Ceza Muhakemesi Usulü Kanunumuzda gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Bu sürelerden fazla geçirilen tutukluluk halleri Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru hakkını doğurabilecek ihlallerdir. Tutukluluk süreleri hakandı daha detaylı bilgilere “Tutuklama Kararı En Fazla Ne Kadar Sürer” başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Nedeniyle Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru

Anayasa Mahkemesine bireysel başvurulara konu olan bir başka durum ise özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmiş olduğu yargı kararlarıdır. Anayasamızın 12. Maddesine göre herkes kendi kişiliğine bağlıdır. Bu kişilik haklarına herhangi bir şekle dokunulamaz ve bu haklar devredilemez. Özel hayatın gizliliğini ihlal durumu da kişilik haklarına bir saldırı niteliğindedir.

Bu nedenle yargılama aşamalarında bu makamlar tarafından gerçekleştirilen her türlü işlem veya ihmaller nedeniyle gerçekleşecek özel hayatın gizliliğini ihlal durumları Anayasa Mahkemesine bireysel başvurulara konu olabilecektir. Genellikle aşağıdaki sıralamış olduğumuz durumların ihlal edilmiş olması, özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmiş olduğu sonucunu doğurur.

  1. Haberleşme gizliliğini ihlal
  2. Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
  3. Kişisel verilerin kaydedilmesi
  4. Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurulara Konu Olabilecek Diğer İhlaller

Yukarıda sıralamış olduğumuz durumlar Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvuruların sadece bir kaçıdır. Bunların dışında bir çok durum ve ihlal bireysel başvurulara konu olabilecektir. Son yıllarda Anayasa Mahkemesine yapılan diğer bireysel başvuruları ise aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

  1. Kişi özgürlüğünün ihlali
  2. Kişi güvenliğinin ihlali
  3. İşkence ve eziyet yasağının ihlali
  4. Yaşam hakkının ihlali
  5. Haberleşme özgürlüğünün ihlali
  6. Düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlali
  7. Din ve vicdan özgürlüğünün ihlali
  8. Zorla çalıştırılma yasağının ihlali

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır

Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvurularda uyulması gereken usul ve esaslar, Anayasa Mahkemesi iç tüzüğünde detaylı bir şekilde yer almaktadır. Yapacağınız başvurularda aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Formunun Temini

Yapılacak bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru formunu kabul edilmektedir. Başvuru formuna Anayasa Mahkemesine ait web sitesinden ulaşabilirsiniz. (Başvuru formu için tıklayınız)

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Formu Nasıl Doldurulur?

Yukarıda belirtmiş olduğumuz link üzerinden indireceğimiz bireysel başvuru formunda talep edilen bilgilerin eksiksiz ve okunaklı bir şekilde doldurulması zorunludur. Burada talep edilen açık kimlik bilgileri, adres ve telefon numaralı kısmı eksiksi bir şekilde doldurulmalıdır. Ayrıca bireysel başvuru avukat (vekil) vasıtasıyla yapılacak ise bu konudaki bilgilere de yer verilmelidir. Bunların dışında aşağıda sıralamış olduğumuz hususların detaylı bir şekilde belirtilmesi gerekir.

  • İhlal edilen eylem ve tarihi
  • Tüketilen kanun yolları
  • Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süresi geçirilmiş ise mazerete ilişkin bilgiler
  • İhlale ilişkin açıklamalar
  • Başvuruda iddia edilen ihlale ilişkin bilgi ve belgelerin onaylı örnekleri
  • Bireysel başvuru harcının ödendiğine dair dekont
  • Tazminat talebi bulunulması halinde görülen zararlara ilişkin bilgi ve belgeler
  • Adli yardım talebinde bulunulması halinde bu talebe ilişkin bilgi ve belgeler
  • Başvuru sonrasında verilecek olan kararın gizli kalması istenilmesi halinde gerekçeleri ve buna ilişkin belgeler

Bireysel Başvuru Formunun Teslim Edilebileceği Yargı Birimleri

Yukarıda belirtmiş olduğumuz şekilde doldurulan bireysel başvuru formu, doğrudan anayasa Mahkemesine bizzat başvuru yapılarak verilebileceği gibi farklı alternatiflerimizde vardır. Anayasa Mahkemesinin bulunduğu Ankara ilinden farklı bir şehirde ikamet edilmesi halinde, Adli veya İdari Yargı fark etmeksizin yargı birimleri aracılığı ile de başvurunun yapılması mümkündür. Yurt dışında yaşayan Türk Vatandaşları ise yurt dışı temsilcilikleri aracılığı ile bireysel başvuruda bulunabilirler.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süresi

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süresi 6216 sayılı yasanın 47. Maddesinde belirlenmiştir. Buna göre ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren 30 (otuz) günlük süre içerisinde bireysel başvuru yapılmalıdır. Belirtilen bu 30 günlük süre daha önce belirttiğimiz olağan hukuk yollarının tüketilmesinden sonra başlamaktadır. Bu sürenin mazerete dayalı olarak geçirilmesi halinde ise mazeretin ortadan kalkması ile beraber 15 günlük süre içerisinde başvurunun yapılması gerekir. Ancak mazeretin bireysel başvuru formunda detaylı bir şekilde ve belgeleriyle belirtilmesi gerekir.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurunun Sonuçları

Yukarıda belirtmiş olduğumuz şekilde yapılan başvurular sonrası, başvuru formunun doldurulmasında bir eksiklik veya diğer usulü eksikliklerin bulunmadığının tespit edilmesi sonrasında, bireysel başvuru için esas hakkında incelemeye geçilir. Anayasa Mahkemesi yapılan başvuru sonrasında ve vereceği kararların hukuki sonuçları ise aşağıda sıralanmıştır.

Hakkın İhlal Edilmediği Kararları (Kabul Edilemezlik Kararları)

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunan kişinin iddia ettiği ihlallerin gerçekleşmediği sonucunu doğuran ve başvurucunun aleyhine olan bir karardır. Bu kararlar daha çok Anayasa Mahkemesinin kabul edilemez nitelikteki kararlarıdır.

İhlal Kararı (Kabul Edilebilirlik)

Yukarıda belirtmiş olduğumuz kabul edilemezlik kararının aksi yönünde bir karardır. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurular sonrası kabul edilebilir, yani ihlal kararı verilmesi başvurucunun iddialarının ve ihlallerin gerçekleştiği anlamına gelir.

Bu tür kararlarda ayrıca ihlalin sonuçlarına, tazminat talebi bulunulması halinde tazminat miktarına ve daha önce kararı veren yerel veya diğer yüksek yargı organlarının takip etmesi gereken hukuki işlemlere de ayrıca yer verilir.

Düşme Kararı

Ceza Muhakemesi Usulü Kanununda yer alan davanın düşmesine benzer kararlar bireysel başvurularda da görülür. Aşağıdaki durumların bir veya bir kaçının varlığı halinde bireysel başvuru hakkında düşme kararı verilir.

  1. Bireysel başvuruda bulunanın feragat etmesi
  2. Başvurucunun, başvurusunu takipsiz bıraktığının anlaşılması
  3. İhlalin ve bu ihlale bağlı sonuçların ortadan kalkması

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkında Sık Sorulan Sorular

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Ücreti Ne Kadar?

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ücreti genellikle belirli aralıklarla ve her yıl güncellenmiştir. İçinde bulunduğumuz 2024 yılında 3.518,70 TL’dir. Ancak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ücreti 2025 yılında diğer yıllarda olduğu gibi güncellenmesi halinde belirtilen bu miktarda değişiklik olacaktır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkı Hangi Durumlarda Verilir?

Bireysel başvuru hakkında Anayasamız ile ve Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde sıralanmış olan temel hak ve özgürlüklere ilişkin bir ihlal ile müdahalenin kamu gücü tarafından gerçekleşmesi halinde başvurulan bir hukuki yoldur.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Uyap’tan Yapılır Mı?

2012 yılından bu güne Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı bulunulmasına rağmen UYAP (Ulusal Yargı Ağı) üzerinden hala bir entegrasyon işlemi yapılmamıştır. Bu konuda gerek vatandaşlar gerekse vekil tarafından takip edilen başvurularda avukatlar tarafından gerekli öneri ve talepler Adalet Bakanlığına iletilmiş ise de hala bir sonuç alınamamıştır. Bu nedenle Uyap üzerinden Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması mümkün değildir. Ancak diğer yollardan yapılan bireysel başvuruların e-devlet aracılığı ile takip edilmesi mümkündür.

Anayasa İnsan Hakları Mahkemesine Nasıl Başvurulur?

Bireysel başvuru hakkında yukarıda belirtmiş olduğumuz adımların takip edilmesi mümkündür. Bu adımları sıralamak gerekirse;

  1. İhlale konu olan mahkeme evraklarının temini
  2. Bireysel başvuru formunun doldurulması
  3. Bireysel başvuru formunun yargı birimlerine veya doğrudan Anayasa Mahkemesine teslimi

Anayasa Mahkemesi Kaç Ayda Karar Verir?

Bu süre çoğunlukla ihlalin niteliğine ve başvuruda yer alan bilgi ve belgelerin niteliğine göre değişir. Uzun tutukluluk süreleri nedeniyle yapılacak bireysel başvurular ile adil yargılama hakkının ihlali nedeniyle yapılacak başvurulara kısmen de olsa öncelik tanınmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ortalama 6 ay ile 1 yıl arasında Anayasa Mahkemesi bireysel başvurular hakkında bir karara varmaktadır.

Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sorgulama

Anayasa Mahkemesine Uyap aracılığı ile bireysel başvuru yapılamamasına rağmen yapılan başvuruların aşamaları ve sonuçları hakkında gerekli bilgileri e-devlet sistemi “bireysel başvuru sorgulama” linki üzerinden ulaşmak mümkündür.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru İhlal Edilen Kararlar

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunanın talebi doğrultusunda gizlilik kararı verilmemiş olması halinde; Bireysel başvurular sonrasında verilen kararlar kuruma ait web sitesinde düzenli olarak yayınlanmaktadır. Anayasa Mahkemesi Bireysel başvuru ihlal edilen kararlara (kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr) adresinden ulaşabilirsiniz.

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Şartları

Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları konusunda yukarıda detaylı bir şekilde belirttiğimiz hususları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

  1. İhlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasamız ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde belirtilen temel hak ve özgürlüklere ilişkin olması
  2. İhlalden dolayı başvuranın doğrudan zarar görmüş olması
  3. İç hukuk yollarının tüketilmiş olması
  4. Başvurunun Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru süresi içerisinde yapılmış olması
  5. Başvuru formunun iç tüzükte belirtilen şekilde eksiksiz bir şekilde doldurularak gerekli harç ve masrafların yatırılmış olması gerekmektedir.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir