Cinsel Saldırı Suçu Cezası ve Unsurları (TCK 102)

Cinsel saldırı suçu ve cezası, ceza kanunumuzun 102 maddesinde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar başlığı altında yer alır. TCK 102 maddesinde yapılan tanıma göre; Failin cinsel arzularını tatmin amacı ile kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal etmesi, cinsel saldırı suçlarını oluşturmaktadır. Türk Ceza Kanunumuzun 102/1 maddesinin son cümlesinde daha çok sarkıntılık suçu olarak bilinen basit cinsel saldırı suçu, TCK 102/2 maddesinde ise nitelikli cinsel saldırı suçu düzenlenmiştir.

Özellikle TCK 102/3 maddesinde yer alan cinsel saldırı suçunun daha ağır cezayı gerektiren halleri gerçekleşmesi ve nitelikli cinsel saldırı suçu unsurları oluşması halinde failin oldukça yüksek yaptırımlarla karşılaşması olasıdır. Gerek soruşturma aşamasında gerekse yargılama aşamasında cinsel saldırı suçları basit cinsel saldırı suçu ve nitelikli cinsel saldırı suçu olarak ayrı şekilde incelenmektedir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bu ayrımı göz önüne alarak incelenmesinde fayda görüyoruz.

Cinsel saldırı Suçu ve Cezası

“TCK Madde 102

(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.

(3) Suçun;

a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,

d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,

e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.”

Basit Cinsel Saldırı Suçu ve Cezası

Basit cinsel saldırı, failin hareketlerinin cinsel ilişki seviyesine ulaşmaması durumlarında söz konusudur. Bu nedenle daha çok sarkıntılık suçu olarak da adlandırılmaktadır. Genellikle öpme, elleme, okşama gibi ilişki seviyesine varmayan, ancak cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleşen fiiller basit cinsel saldırı suçunun diğer bir ifade ile sarkıntılık suçunun konusunu oluşturmaktadır.

TCK 102 maddesinde yer alan sarkıntılık suçu ile cinsel saldırı suçunun ayrımı failin hukuki statüsünün belirlenmesinde oldukça önemlidir. Her iki suçun ayrımı konusunda yargı organlarının vermiş olduğu karar doğrultusunda bir cevap vermek daha anlaşılabilir olacaktır.

Sarkıntılık Suçu ve Cinsel Saldırı Suçu Ayrımı

“Tüm dosya kapsamı nazara alındığında, suç tarihinde mağdur K3’ün, annesi ve abisi ile birlikte İskenderun sahiline gittiği, mağdurun önce abisi ve annesi ile birlikte sanığın kullandığı faytona binerek gezdiği, mağdurun biraz daha gezmek istediğini söylemesi üzerine sanığın mağduru faytona tekrar yalnız olarak bindirdiği, ilk derece mahkemesince tanık sıfatıyla dinlenen K2’in faytonun gözden kaybolduğundan şüphelenerek faytonu en son gördüğü yere gittiği, yolda bir kişinin kendisine faytonun ana yola çıktığını söylemesi üzerine yol üzerinde faytonu gördüğü, aracı ile önlerini kestiği, bu sırada sanığın sol elini koltuğun arka tarafına mağdura doğru uzatmış halde gördüğü, sanığın mağdura ”bir şey ispat edemezsiniz” dediği, katılan K4’in de tanığın ifadelerine benzer beyanlarda bulunduğu, mağdur K3’nin aşamalarda alınan beyanlarında sanığın kendisini öptüğünü, düşmesini engellemek amacıyla elini omzuna koyduğunu, göğsüne bluzunun içinden dokunduğunu beyan ettiği, sanığın mağdura karşı cinsel saldırıda bulunmak amacıyla normal yol güzergahından saparak kimsenin olmadığı yerlere yöneldiği ve bu süre zarfında mağdura süreklilik arz edecek şekilde dokunma, öpme eylemlerini gerçekleştirdiği sonuç kanaatine varılmış, olayın oluş biçimi, mağdurun istikrarlı beyanları, tanığın ve katılanın ifadeleri ve toplanan diğer deliller karşısında sanığın inkara yönelik savunmasına itibar edilmemiştir.

Sanığın eyleminin cinsel saldırı suçunu mu, yoksa sarkıntılık suçunu mu oluşturacağı hususunun irdelenmesi gerekmektedir.

5237 sayılı TCK’nin 102/1. madde ve fıkrasında basit cinsel saldırı suçu; sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçu ile sarkıntılık düzeyini aşan cinsel saldırı  suçu biçiminde ikili ayrıma tabi tutulmuştur.

Sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçu (sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçu): Belirli bir kimseye karşı  cinsel arzuları tatmin amacıyla işlenen, vücut dokunulmazlığını ihlal eden, ani ve kesiklik gösteren hareket ya da hareketler şeklinde tanımlanabilir.

Sarkıntılık boyutunu aşan cinsel saldırı (basit cinsel saldırı) suçunu ise: Cinsel amaçla gerçekleştirilen, ani ve kesik olmayan, süreklilik arz eden eylemler biçiminde tanımlamak mümkündür.”

Sarkıntılık Suçu Unsurları

“O halde, mağdurun vücuduna bedensel temas içeren, ani ve kesiklik gösteren hareketlerle gerçekleştirilen cinsel cinsel davranışlar sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı  suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekirken; mağdurun vücuduna bedensel temas içeren ve sırnaşık hareketlerle gerçekleştirilen ani ve kesik olmayan cinsel davranışlar, sarkıntılık düzeyini aşan cinsel saldırı suçunu oluşturacaktır. Failin eylemi, ani ve kesik değilse, bir başka söylemle devamlılık arz ediyorsa, burada artık sarkıntılık boyutunda kalan cinsel saldırı suçu değil, basit cinsel saldırı suçunun varlığından söz edilecektir.

Sarkıntılık düzeyinde kalan veya sarkıntılık düzeyini aşan cinsel saldırı suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Basit cinsel saldırı suçunda fail, cinsel amaçla hareket etmeli, cinsel tatmin amacıyla, şehvet hissi ile eylemi gerçekleştirmelidir.

Sarkıntılık suçunun oluşabilmesi için şu dört koşulun bir arada bulunması zorunludur:

1) Eylem, belirli bir kimseye karşı cinsel arzuları tatmin amacıyla işlenmelidir.

2) Eylem, mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmelidir.

3) Fail, mağdurun vücuduna bedensel temasta bulunmalıdır.

4) Failin eylemi, ani ve kesiklik gösteren hareket veya hareketlerden oluşmalıdır.

Yukarıdaki şartların bir arada varlığı halinde eylem sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçu kapsamında değerlendirilmelidir.”

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 06.03.2019 tarih, 2018/1665 esas ve 2019/544 sayılı kararı

Nitelikli Cinsel Saldırı Suçu

Nitelikli cinsel saldırı suçu ise TCK 102/2 maddesinde düzenlenmiş, TCK 102/3 maddesinde ise suçun daha ağır cezayı gerektiren halleri sıralanmıştır. Sarkıntılık veya basit cinsel saldırı suçuna nazaran mağdur açında oldukça ağır sonuçları vardır. Bu nedenle suçun faili açısından da sarkıntılık suçuna göre oldukça ağır cezai yaptırımlar uygulanması mümkündür.

Basit cinsel saldırı ile nitelikli cinsel saldırıyı birbirinden ayıran en önemli unsur suçun “organ veya cisim sokmak” suretiyle işlenmesidir. Bu nedenle uygulamada sıklıkla “tecavüz suçu” olarak da bilinir.

Yasa metni ve gerekçesi incelendiğinde ayrıca yargı organlarının bu konuda vermiş olduğu kararlar ile suçun işlenmesinde organ veya cisim sokulması konusunda bir ayrım yapılmamıştır. Bunun dışında suçun anal, oral veya vajinal şekilde işlenmesi konusunda bir ayrım yapılma yoluna gidilmemiştir.

Son olarak suçun hemcinsler arasında veya trans bireyler arasında işlenmesi konusunda da bir ayrım yoktur. Suçun mağdurunun da şüphelisinin de aynı anda kadın olması mümkün iken, mağdur veya şüphelinin aynı anda erkek olması da mümkündür. Buradaki en belirleyici husus suçun organ veya cisim sokmak suretiyle işlenmesidir.

Nitelikli Cinsel Saldırı Suçu Cezası

Cinsel saldırı suçunun TCK 102/2 maddesinde yapılan tanıma uygun şekilde gerçekleşmesi diğer bir ifade ile suçun organ veya cisim sokmak suretiyle işlenmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza 12 yıldan az olmamak kaydı ile hapis cezasıdır.

Cinsel Saldırı Suçunda Daha Ağır Cezayı Gerektiren Haller

Cinsel saldırı suçunda daha ağır cezayı gerektiren haller TCK 102/3 ve TCK 102/5 maddelerinde yer almaktadır. Buna göre suçun aşağıda belirtilen şekillerde işlenmesi fail hakkında verilecek olan cezanın 1/2  (yarı oranında) arttırılmasına neden olacaktır.

  1. Beden ya da ruh bakımından kendisini savunamayacak kişilere karşı,
  2. Vesayet ya da hizmet ilişkinin veya kamu görevinin sağlamış olduğu nüfusun kötüye kullanılması suretiyle
  3. 3. Derece kan veya kayın hısımlığı olanlar ile üvey baba, üvey anne veya üvey kardeş veya evlatlığa karşı işlemesi halinde,
  4. Suçun silahla veya birden fazla kişi ile işlenmesi durumunda,
  5. İnsanların toplu olarak yaşamak zorunda oldukları ortamlarda işlenmesi durumunda,

TCK 102/5 maddesinde ise suçun işlenmesine bağlı olarak mağdurun bitkisel hayata girmesi ya da ölmesi halinde fail müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Cinsel Saldırı Suçunda Şikayet Usulü

Cinsel saldırı suçu için sadeci iki durumun varlığı halinde suç şikayete tabidir. Bunlar;

  1. Suçun sarkıntılık düzeyinde kalması (TCK 102/1-2. Cümle)
  2. Suçun eşe karşı işlenmesi

Bunun dışındaki durumlarda cinsel saldırı suçları şikayete tabi değildir. Suçun öğrenilmesi ile beraber fail hakkında re’sen soruşturma yapılır. Takibi şikayete tabi olması durumlarında ise şikayet süresi altı (6) aydır. Mağdurun bu süreler içerisinde kolluk kuvvet veya en yakın Cumhuriyet Savcılığına müracaat ederek şikayet hakkını kullanması gerekir.

Cinsel Saldırı Suçunda Uzlaşma

CMK 253. Maddesinde uzlaşmaya tabi suçlar sıralanmıştır. Her ne kadar CMK 253/1-a maddesinde “şikayete tabi suçların” uzlaşma kapsamında yer aldığı belirtilmiş ise de; CMK 253/3 maddesi ile “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar” uzlaşma kapsamı dışında tutulmuştur. Bu nedenle yukarıda belirtmiş olduğumuz suçun eşe karşı işlenmesi ve sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçları için herhangi bir şekilde uzlaşma hükümleri uygulanmaz.

Cinsel Saldırı Suçlarında Yargılama

Yazımızın ilerleyen bölümlerinde detaylı olarak değineceğimiz cinsel saldırı suçu unsurlarının oluşması ile fail hakkında kamu davası açılmaktadır. Ceza üst sınırları itibariyle sarkıntılık suçu için yargılama görevi Asliye Ceza Mahkemesine aittir. Ancak nitelikli cinsel saldırı suçu ve TCK 102/3 maddesinde belirtilen suçun daha ağır cezayı gerektiren hallerinin varlığı durumunda yargılama görevi Ağır Ceza Mahkemelerine aittir. Her iki durumda da yargılama yetkisi ise suçun işlenmiş olduğu yer Asliye Ceza Mahkemesi veya Ağır Ceza Mahkemesidir.

Cinsel Saldırı Suçunun Para Cezasına Çevrilmesi

Yasa gereği yapılan yargılama sonunda sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, bir yıl ve daha az süreli hapis cezalarında mümkündür. Bu kural gereği özellikle nitelikli cinsel saldırı suçunun ceza üst sınarları itibariyle para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Buna karşın sarkıntılık suçunda takdirimi indirim nedenleri ya da sanığın 15 yaşından küçük olması durumunda kısmen de olsa verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün hale gelebilmektedir. Bunun dışında kalan hallerde cinsel saldırı suçlarının adli para çevrilmesi pek mümkün değildir.

Cinsel Saldırı Suçunda Hapis Cezasının Ertelenmesi

Hapis cezasının da ertelenmesi bir takım şartların oluşmasına bağlıdır. En önemli koşul ise sanık hakkında verilen hapis cezasının 2 yıl ve daha az süreli hapis cezası olması gerektiğidir. Yasa metninde yer alan özellikle nitelikli cinsel saldırı suçunda ceza alt sınırları 2 yıldan fazladır. Bu nedenle nitelikli cinsel saldırı suçlarında erteleme kararı verilmesi mümkün değildir. Sarkıntılık suçunda zaman zaman erteleme kararı verilmesi mümkün olabilmektedir.

Cinsel Saldırı Suçlarında HAGB

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulaması Anayasa Mahkemesinin 01.08.2023 tarihli kararı ile iptal edilmiştir. 01.08.2024 tarihinden sonra yürürlülüğe girecek olan karar doğrultusunda artık HAGB kararları uygulanmamaktadır.

Cinsel Saldırı Suçunun Özel Görünüş Biçimleri

Cinsel saldırı suçuna iştirak genellikle doğrudan iştirak şeklinde gerçekleşir. TCK 102/3-d maddesinde suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi daha ağır cezayı gerektiren haller arasında yer alır. İştirak halinde failler ayrı ayrı cezalandırılmaktadır.

Cinsel Saldırı Suçuna Teşebbüs

Suçun işleniş biçimi itibariyle cinsel saldırı suçları teşebbüse elverişli suçlar arasında yer alır. TCK 35. Maddesinde yapılan tanıma göre teşebbüs;

“Oluşa uygun kabule göre sanıkların, uyumakta olan mağdurenin evine girmelerinin ardından ağzını kapayıp zorla mutfağa götürdükleri mağdurenin üzerindeki kıyafetleri çıkartmaya çalıştıkları sırada vücudunun değişik yerlerine dokunup, göğüslerini sıktıkları ve mağdurenin bu arada sanıkların sarhoş olmasından faydalanarak mutfak penceresinden kaçtığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, olayda nitelikli cinsel saldırı suçunun icrai hareketlerinin bulunmaması karşısında, mevcut haliyle eylemlerin basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçundan mahkumiyet hükümleri kurulması,

Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 22.10.2019 tarih, 2015/7492 esas ve 2019/11873 sayılı kararı

Cinsel Saldırı Suçunda Aşılabilir Direnme

“23/06/2016 günü saat 19:00 sıralarında yolda giden katılan mağdurun yanına gelen sanığın onun arabaya binmesini isteyip katılan mağdurun kabul etmemesi üzerine araçtan inerek zorla aracın içine bindirmeye çalıştığı sırada katılan mağduru öpmesi “seninle birlikte olmak istiyorum” şeklinde sözler sarf edip, kıyafetlerini çıkarmaya çalışması şeklindeki eylemlerinin olayın gerçekleştiği yer ve zaman, sanık ve katılan mağdurun olaydan sonra düzenlenen adli raporlarının içeriği birlikte değerlendirildiğinde; katılan mağdurun aşılabilir bir direnmesi dışında sanığın organ sokmak suretiyle cinsel saldırı eylemini gerçekleştireceğine dair hayatın olağan akışına uygun, beyan ve delil bulunmadığı, sanığın bu ana kadar olan eylemlerinin de sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu oluşturduğu anlaşılmakla;

Sanık K2’ın, katılan mağdur K1’ya yönelik zincirleme şekilde sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçundan eylemlerine uyan TCK’nın 102/1. fıkra 2. cümle, 43. maddeleri gereğince cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçuna teşebbüs suçundan hüküm kurulmak suretiyle CMK’nın 289/1-g maddesine muhalefet edilmesi,”

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 11.06.2020 tarih, 2018/669 esas ve 2020/408 sayılı kararı

Yukarıda belirtmiş olduğumuz yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere, suçun failinin mağdurun direnci veya başkaca bir etkene dayalı olarak eylemine devam edememesi halinde sanık hakkında teşebbüs hükümleri uygulanır. TCK 102 maddesinde teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için suçun mağdurunun aşılabilir direnci belirleyici unsurdur.

Teşebbüs hükümleri uygulanan sanık hakkında verilecek olan ceza 1/4 ile 3/4 oranında indirilmektedir.

Cinsel Saldırı Suçunda Etkin Pişmanlık

Ceza hukukumuzda etkin pişmanlık cezada indirim nedeni olarak düzenlenmiştir. Ancak cinsel saldırı suçunun unsurları başlığında detaylı şekilde değineceğimiz gibi suç; cinsel amaçla mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmek şeklinde gerçekleşir.

Suçun işlenmesinden sonra failin herhangi bir şekilde pişmanlık duyması mağdur üzerindeki etkiyi azaltmayacağından cinsel saldırı suçlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz.

Cinsel Saldırı Suçunun Unsurları

Cinsel Saldırı Suçunun Mağduru

Yasa gereği suçun mağdurunun 18 yaşından büyük olması gerekir. Mağdur 18 yaşından küçük olması halinde TCK 103 maddesinde yer alan “çocukların cinsel istismarı” suçundan yargılanması yapılacaktır.

Suçun eşe karşı işlenmesi durumunda suç şikayete tabidir. Bunun dışında mağdurun TCK 102/3-c maddesinde yer alan kan veya kayın hısımlığı ile üvey anne, üvey baba, evlatlık, üvey kardeş olması durumlarında fail hakkında verilecek ceza 1/2 oranında arttırılmaktadır.

Cinsel Saldırı Suçunun Faili

Cinsel saldırı suçu faili için TCK 102/3-c maddesi dışında bir ayrım yapılmamıştır. Bu durumda suçun faili herkes olabilecektir. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi suçun faili kadın olabileceği gibi erkek de olabilecek, hatta trans bireyler dahi suçun faili konumunda olabilecektir. Bu konuda herhangi bir ayrım yapılmamıştır.

Cinsel Saldırı Suçunun Konusu

Cinsel saldırı suçlarının konusunu, cinsel arzuların tatmin edilmesi amacıyla mağdurun vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi oluşturur. Vücut veya cinsel dokunulmazlığın ihlali mağdurun rızası dışında gerçekleşir. Ayrıca suçun işleniş biçimi dikkate alındığında taksirle işlenmesi mümkün değildir. Gerek TCK 102/1 maddesinde yer alan basit cinsel saldırı suçu veya sarkıntılık suçu, gerekse TCK 102/2 maddesinde yer alan nitelikli cinsel saldırı suçu kasten işlenebilen suçlar arasında yer alır.

Cinsel Saldırı Suçu Zamanaşımı Süresi

Cinsel saldırı suçları için iki farklı zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Bunlardan ilki sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırıdır. Failin eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalması halinde yani sarkıntılık suçunda zamanaşımı süresi 8 yıldır. TCK 102/2 ve TCK 102/3 maddelerinde belirtilen nitelikli cinsel saldırı durumunda ise zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Cinsel Saldırı Suçu Nedir

Cinsel saldırı; failin cinsel arzularını tatmin etmek amacı ile mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmesidir. Sarkıntılık genellikle; öpme, okşama, elleme veya öpme şeklinde gerçekleşirken, nitelikli cinsel saldırı yine cinsel arzuları tatmin etme amacı ile mağdurun vücuduna organ veya sair cisim sokma şeklinde gerçekleşir. Suçun anal, vajinal veya oral şekilde işlenmesi konusunda bir ayrım bulunmamaktadır.

Cinsel Saldırı Suçu Şikayet Süresi

Nitelikli cinsel saldırı suçu şikayete tabi değildir. Ancak TCK 102/1 maddesinin son cümlesinde belirtilen şekilde suçun sarkıntılık düzeyinde kalması durumu şikayete tabidir. Bunun dışında nitelikli cinsel saldırı suçlarının eşe karşı işlenmesi de ayrıca şikayete tabidir.

Cinsel Saldırı Suçunda Şikayetten Vazgeçme

Cinsel saldırı suçunda şikayetten vazgeçme, suçun şikayete tabi olduğu durumlarda fail için bir sonuç doğurmaktadır. Suçun şikayete tabi olmayan hallerde olması halinde şikayet aranmaksızın fail hakkında gerekli soruşturma ve kovuşturma yapılır. Şikayete tabi olması durumlarında mağdurun şikayetten vazgeçmesi halinde soruşturma aşamasında şüpheli hakkında “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verilirken, yargılama yani mahkeme aşamasında sanık hakkında düşme kararı verilmektedir.

Cinsel Saldırı Suçu Nasıl Kanıtlanır

Ceza yargılamaları sırasında; Tanık beyanları, kamera ve ses kayıtları ile görüntüleri, doktor raporları sık kullanılan deliller arasında yer alır. Cinsel saldırı suçlarında da bu tür deliller sık olarak kullanılır. Özellikle nitelikli cinsel saldırı suçunun tespitinde ise sıklıkla adli muayeneler belirleyici olmaktadır.

Cinsel Saldırı Suçunda Tutulama Olur Mu?

Sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçlarında tutuklama tedbiri sık uygulanan bir tedbir değildir. Buna karşın nitelikli cinsel saldırı suçlarında ceza üst sınırı ve suçun mağdurda bırakmış olduğu etki göz önüne alındığında tutuklama tedbiri uygulanabilmektedir.

Cinsel Saldırıda Beraat Kararı Hangi Hallerde Verilir

Ceza yargılaması sonunda herhangi bir suçtan beraat kararı veya düşme kararı verilmesi mümkündür. Cinsel saldırı suçlarında beraat kararı genellikle suçun unsurları oluşmaması halinde mümkündür. Bunun dışında failin seçimlik hareketi şikayete tabi olması durumunda, mağdurun şikayetinden vazgeçmesi halinde düşme kararı verilmektedir.

Cinsel Saldırı Suçu Şikayete Tabi Mi?

Cinsel saldırı suçu başlığı altında yer alan sarkıntılık suçu şikayete bağlıdır. Diğer bir ifade ile nitelikli cinsel saldırı suçu şikayete tabi değildir. Ancak suçun eşe karşı işlenmesi durumunda nitelikli cinsel saldırı suçu şikayete tabidir. Diğer durumlarda cinsel saldırı suçu unsurları oluşması ile beraber fail hakkında gerekli soruşturma ve devamında yargılamalar yapılarak TCK 102 maddesinde yer alan cinsel saldırı suçu cezası ile cezalandırılacaktır.

Cinsel Saldırı Suçu Yargıtay Kararları

“Mağdureye ait tüm rapor içerikleri ve özellikle Adli Tıp Birinci Üst Kurulu raporu değerlendirildiğinde mağdurede hafif derecede zeka geriliği bulunduğu bu durumun mağduru bulunduğu suçlar bakımından olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasın ve fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına engel teşkil edebilecek mahiyet ve derede olmadığı, yine mağdurede saptanan Spastik Tip Serebral Palsi rahatsızlığının bedensel olarak savunmasına engel teşkil edeceği belirtildiği ancak mağdurenin bu halinin kendisine karşı zor kullanılması isteği dışında ilişkiye zorlanması halinde TCK 102/3-a maddesi anlamında beden bakımından kendisini savunamayacak kişi kabul edilmesi sonucunu doğuracağı, oysa mağdure her aşamada kendi isteğiyle cinsle ilişkiye girdiğini sanığın her hangi bir şekilde zor kullanmasının olmadığını anlattığı, dolayısıyla mağdurenin ruh bakımından maruz kaldığı eyleme mukavemete muktedir olduğunun belirtilmesi karşısında ruhen kendisini savunabileceğinden TCK 102/3-a maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı, bu nedenle sanığa atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun unsurlarının oluşmadığı dairemizce kabul edilmekle bu suçtan sanığın mahkumiyetine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı CMK 280/2.madde uyarınca kaldırılarak nitelikli cinsel saldırı suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı ve bu haliyle kanunda suç olarak tanımlanmadığından CMK 223/2-a maddesi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçun bakımından ise mağdure suç tarihi itibariyle 18 yaşını bitirdiği bu fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğu bu nedenle bir yere gitme ve bir yerde bulunma iradesinin hukuken geçerli olduğu anlaşılmakla bu suçtan mahkumiyete ilişkin ilk derece mahkemesi kararı CMK 280/2.madde uyarınca kaldırılarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı ve bu haliyle kanunda suç olarak tanımlanmadığından CMK 223/2-a maddesi uyarınca beraatine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.”

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 06.03.2020 tarih, 2018/1298 esas ve 2020/458 sayılı kararı

(Cinsel Saldırı Suçunun Unsurları)

“İlk derece mahkemesince sanığın eylemlerinin ani olduğu kabul edilerek cinsel saldırı eyleminin sarkıntılık düzeyde kaldığı, yaralama suçunun ise bağımsız suç oluşturduğu kabul edilerek uygulama yapılmış ise de; sanığın katılana karşı eylemlerine kendiliğinden son verip gönüllü vazgeçmesinin söz konusu olmadığı, tanımadığı katılana söylediği sözlerin sanığın cinsel tatmin kastını ortaya koyduğu, mağdurenin göğsünden tuttuktan sonra saçından tutup kafasına vurarak eylemine devam etmek istediği, ancak katılanın direnmesi ve tanığın katılana yardım etmesi sonucu icra hareketlerini elinde olmayan nedenlerle tamamlayamadığı, keza; sanığın ani bir hareketi söz konusu olsa katılanın vücudundaki yaraların da oluşmayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesinin suç vasfında hata yaptığı, sanığın eyleminin TCK’nın 102/1.maddesine uyan basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu, icra hareketlerini elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması karşısında sanık hakkında TCK’nın 35/2.maddesinin uygulanması gerektiği, sanığın icra hareketlerinin sonuca yakınlığı dikkate alındığında teşebbüs nedeniyle 1/4 oranında indirim yapılması gerektiği Dairemizce kabul edilmiştir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince sanığa basit kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü verilmiş ise de; TCK’nın 102/4.maddesi uyarınca kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşan hallerine neden olmayan kasten yaralama eylemlerinin cinsel saldırı suçunun cebir unsurunu oluşturduğu, bu nedenle ayrıca suç oluşmayacağı için hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, sanığın cinsel saldırı eylemini tamamlamasından sonra gerçekleşen bağımsız bir kasten yaralama eyleminin de somut olayda söz konusu olmadığı, bu nedenle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi mahkumiyet hükmü kaldırılması ve hüküm yerinde belirtilen şekilde yeniden hüküm verilmesi gerektiği Dairemizce kabul edilmiştir.”

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 11.04.2018 tarih,  2017/2218 esas ve 2018/606 sayılı kararı

Similar Posts

2 Comments

  1. cinsel saldırı suçu 15 yaşındaki çocuklara karşı işlenmesi durumumda sanık ne kadar ceza alır acaba

    1. Sibel hanım cinsel saldırı suçu ve sarkıntılık suçunun 18 yaşından küçüklere karşı işlenmesi Tck 103 maddesinde ayrıca çocukların cinsel istismarı olarak yer alır. Elbette ki Tck 102 maddesine göre sarkıntılık ve cinsel saldırı suçunun çocuklara karşı işlenmesi daha ağır cezai yaptırımı olan bir suçtur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir