HAGB | Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Nedir?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), cezanın infazına ve mahkûmiyet kararının kalıcılığına dair bir kurumdur. HAGB, CMK md.231’de hüküm altına alınmıştır. HAGB, belirli koşulların karşılanması halinde sanığa birtakım yükümlülükler yüklenerek, sanık hakkında hükmedilecek cezanın infaz edilmemesi sonucu ve öngörülen denetim süresi zarfında kamu davası açılmamış ve sanık hakkında cezaya hükmedilmemiş neticesini doğurur.
HAGB ile cezanın ertelenmesi kurumunun birbirlerine benzer olması nedeniyle kişiler tarafından bu iki kurumun sıkça karıştırıldığı bilinmektedir. Fakat, belirli özellikleri ile birbirlerinden ayrılır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, ceza yargılamasına muhatap kişi hakkında beraat kararı verilmesinden sonra kişi adına verilebilecek en müspet karardır.
HAGB Şartları
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alınabilmesi için belirli şartların vücut bulmuş olması gerekir. İfade edilecek olan şartların mevcut olmaması, HAGB kararının verilmesine mâni olur. Bu şartlardan yalnızca birinin dahi eksik olması da yine HAGB kararına engel teşkil eder. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) şartları şu şekildedir:
- Sanık hakkında hükmedilecek hapis cezasının iki yıl ve daha az süreli hapis cezası olması, Hapis cezasının iki yıldan daha fazla olması halinde CMK 231 gereğince HAGB kararı verilemez.
- Suçların bazıları için sadece adli para cezası, bazıları içinse sadece hapis cezası yaptırımı öngörülmüştür. Bununla birlikte, her iki yaptırımın birlikte uygulanması gereken suçlar da mevcuttur. İşlenen bir suç için sadece adli para cezası yaptırımına hükmedileceği takdirde, öteki şartların da karşılanmasıyla birlikte HAGB kararı verilebilir. Fakat, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği kararlar hakkında HAGB hükümleri işletilemez.
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suç işlememiş olması gerekir. Söz konusu sanık hakkında kasten işlenen bir suçtan ötürü yürütülen yargılama neticesi kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı mevcut ise HAGB kararı verilebilmesi mümkün değildir.
- Sanığın, belirlenen beş senelik denetim süresi zarfında kasten bir suça karışmayacağı yönünde mahkemenin kanaat etmesi gerekir.
- Sanığın işlediği suç sebebiyle mağdur zarar görmüşse, mağdurun gördüğü zarar tazmin edilmediği takdirde HAGB kararı verilemez.
- Sanık, hakkında verilecek HAGB kararına rıza göstermelidir.
Hangi Suçlar Hakkında HAGB Kararı Verilemez?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için aranan şartların tamamı mevcut olsa dahi bazı suçlar söz konusu olduğunda HAGB kararı alınamaz. Kanun koyucu, aşağıda sıralanan suçlar için HAGB hükümlerinin işletilemeyeceğini hüküm altına almıştır:
- 477 Sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu, düzenleme altına aldığı disiplin suçları açısından verilen cezanın HAGB hükümlerine konu edilemeyeceğini hüküm altına almıştır. Fakat bu hüküm, 26.2.2008’den sonra işlenen disiplin suçlarını kapsamaktadır. Söz konusu tarih öncesinde işlenen disiplin suçlarına verilen cezaların -diğer şartların karşılanması halinde- HAGB hükümlerine tabi olması mümkündür.
- Disiplin cezası ve tazyik hapsi gibi hapis hükümleri hakkında HAGB hükümleri işletilemez. Söz gelimi, duruşma nizamına mugayir davranan kimse hakkında verilen ceza yahut nafaka yükümlüsünün borcunu eda etmemesinden ötürü nafaka yükümlüsü hakkında verilen tazyik hapsi gibi yaptırımlar HAGB kapsamında değildir.
- Karşılıksız çek keşide etme suçu hakkında uygulanan yaptırımlar da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu edilemez.
- Anayasa md.174 ile atıfta bulunulan İnkılap Kanunları suçları hakkında HAGB kararı verilemez.
- TCK md.174’te düzenleme altına alınan “İmar Kirliliğine Neden Olma” suçu nedeniyle verilen cezanın HAGB hükümlerine konu edilmesi mümkün değildir.
Denetim Süresi
Denetim süresi; hakkında HAGB kararı verilecek sanığa tanınan beş yıllık süreyi ifade eder. Söz konusu sürede tabi olunması gereken birtakım yükümlülükler mevcuttur. CMK md.231 düzenlemesi ile bu yükümlülükler ifade edilmiştir. Denetim süresi zarfında sanığa yüklenen sorumluluklar şu şekilde sıralanabilir:
- Sanığın düzenli bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, mahkeme tarafından belirlenen bir eğitim programına dahil edilerek bir meslek ya da sanat edinmesi amaçlanır.
- Sanığın düzenli bir meslek ya da sanata sahip olması halinde mesleğini icra edebileceği bir kamu kurumunda veya özel bir işletmede ücrete tabi çalışarak denetim süresini tamamlaması sorumluluğu yüklenebilir.
- Kişinin, denetim süresi zarfında belirli bölgelerde bulunması yasaklanabileceği gibi belirli belirli bölgelere düzenli bir şekilde gitme yükümlülüğü de söz konusu olabilir.
- Söz konusu sorumluluklar, ilgili kişiye yükletilebileceği gibi yükletilmeye de bilir. Fakat her iki durumda da beş yıllık denetim süresi zarfında kasıtlı bir suç işlenmemelidir.
Denetim Süresi İçerisinde Suç İşlenmesi
Sanık, kendisine tanınan beş yıllık denetim süresi zarfında kasıtlı bir suça karışır ve yürütülen ceza yargılaması neticesinde suçlu bulunursa, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen baştaki hüküm ile birlikte denetim süresinde işlediği suçun cezasını çekmek durumunda kalacaktır. Şayet, sanık bir senelik süre zarfında kendisine yüklenen sorumluluklarına tabi hareket etmez ise, hâkim somut durumun koşullarını değerlendirmek suretiyle cezanın yarı kadarının infazınsan vazgeçilmesine, koşulları mevcut ise cezanın ertelenmesine yahut bir başka yaptırıma çevrilmesine karar verebilir. Bunların yanı sıra, sanık için kolaylık ihtiva eden bu prosedürleri işletmek yerinde doğduran cezanın infazına da karar verebilir.