Zimmet Suçu, Şartları Ve Cezası TCK 247
Zimmet Suçu Nedir?
Zimmet suçu, devlet için çalışan kişinin görevi sebebiyle zilyetliği bizzat şahsına verilmiş olan veya gözetimiyle mesul olduğu mallar üzerinde iş tanımına aykırı olarak tasarrufta bulunması, bu malları kendisinin veya ilişkisi olduğu bir başkasının zimmetine geçirmesi şeklinde tanımlanabilir.
Zimmet suçu, ancak devlet görevlisi (devlet memuru, avukat, bilirkişi vs.) tarafından işlenebilir. Kamu görevinde olmayan kişiler zimmet suçundan değil, koşulları bulunuyorsa hırsızlık suçu veya güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle yargılanabilirler.
TCK md.247’de düzenlenen zimmet suçu; rüşvet suçu (TCK md.252), irtikap suçu (TCK md.250) ve görevi kötüye kullanma suçu (TCK md.257) ile karıştırılabilir. Bunlarla ilişkin ayırımı aşağıdaki gibi yapabiliriz.
- Görevi kötüye kullanma suçu, devlet görevlisinin görevlerinin şartlarına aykırı hareketleri nedeniyle oluşan bir suçtur.
- İrtikap suçu, devlet görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), yürüttüğü kamu görevinin şahsına sağladığı alanı ve nüfuzu kötüye kullanarak mağduru yarar sağlamaya zorlaması, ikna etmesi veya mağdurun hatasından istifadesi ile oluşur.
- Rüşvet suçuysa, bir tarafta “rüşvet alan” kamu görevlisinin diğer tarafta “rüşvet veren” kişinin olduğu çok failli bir suçtur.
Zimmet Suçu Şikayet Süresi
Zimmet suçu, şikayete bağlı olan suçlardan değildir. Bu sebepten dolayı savcılık suçun işlendiğini öğrendiği anda soruşturma başlatmakla mükelleftir. Suç, kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyiş düzenine karşı işlenen suçlardan olduğundan savcılık bu suç tiplerini detaylıca ve çok ciddi şekilde soruşturmaktadır. Zimmet suçu ile ilgili dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Suç işlendiğinin savcılığa bildirilmesiyle bu süre içerisinde soruşturma ve kovuşturma yapılabilir.
Zimmet suçunda şikayetçi sıfatı ilgili kamu kuruluşudur. Kamu idaresi veya ilgili kurum, ceza davası açıldığında davaya müdahale için talepte bulunarak taraf sıfatını kazanır.
Zimmet Suçunun Şartları Nelerdir?
Zimmet suçunun oluşabilmesi için 3 şartın oluşması gerekir.
- Suçun faili kamu görevlisi olmalıdır.
- Görev nedeniyle elinde bulunan mal üzerinden İşlenmelidir
- Suçun faili malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmelidir
İlgili maddeye göre kamu görevisi;
TCK madde 6/c
“Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” olarak bahsedilir. Bu tanımla hareketle kamu görevlisinin illaki bildiğimiz devlet memurlarının bu tanımda olduğu sonucu çıkarılmamalıdır. Bu gruba Cumhurbaşkanı, silahlı kuvvetler mensupları, bilirkişiler, avukatlar, kamu işçileri de dahildir.
Madde metninden de anlaşılacağı gibi suçun hukuki konusu “Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu mal” olmalıdır.
Zimmet suçunda kamu görevlisi suça teşkil eden malın üzerinde sahibiymiş gibi tasarrufta bulunmalıdır.
Zimmet Suçunun cezası nedir?
Zimmet suçunun temel şeklinde, beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Fakat bu suçun nitelikli şekilde işlenmesi halinde yani zimmet suçunu işlediğini saklamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında arttırılır.
Zimmet Suçu ve Etkin Pişmanlık TCK 248
Etkin pişmanlık, şuçtan oluşan maddi zararın giderilmesi halinde ortaya çıkabilen bir durumdur.
- Savcılıkca suçla alakalı soruşturma başlatılmadan önce, zimmet suçu sebebiyle etkin pişmanlık gösterilerek zimmete geçirilen mal tam olarak iade edilir veya kamunun maruz kaldığı zarar telafi edilirse faile verilecek cezanın 2/3’ü oranında indirim uygulanır.
- Savcılık tarafından soruşturma açıldıktan sonra, fakat mahkemede dava süreci başlamadan önce etkin pişmanlık olursa, faile verilecek ceza 1/2 oranında indirilir.
- Mahkemede dava açıldıktan sonra ama hüküm verilmeden önce zimmet suçu sebebiyle etkin pişmanlık gerçekleşirse faile verilecek ceza 1/3’ü oranında indirilir.
Zimmet suçundan dolayı yargılama yapılıp hüküm verildikten sonra zarar giderilip zimmete geçirilen mal aynen iade edilse bile etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma söz konusu olamaz.