Hırsızlık Suçu ve Cezası

Hırsızlık Suçu ve Cezası (TCK 141 – 142)

5237 sayılı ceza kanunumuzda hırsızlık suçu ve cezası TCK 141 maddesinde basit hırsızlık ve TCK 142 maddesinde nitelikli hırsızlık olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir.

Özellikle TCK 142 maddesinde yer alan nitelikli hırsızlık suçu ve cezasının belirlenmesinde nitelikli hallerin varlığının tam olarak tespit edilmesi, hırsızlık suçunun unsurlarının belirlenmesi açısından önemlidir. Bu nedenle suçun uzlaşmaya tabi olduğu durumlar, nitelikli hallerin tam olarak ortaya konulması açısından temel ceza kanununda yer aldığı şekilde basit hırsızlık (TCK 141) ve nitelikli hırsızlık (TCK 142) bir ayrım ile hırsızlık suçu ve cezasının incelenmesi konuyu daha anlaşılabilir kılacaktır.

Table of Contents

Hırsızlık Suçu Nasıl Oluşur?

Öncelikle ceza hukuku açısından hırsızlık suçunun tanımını yapalım. TCK 141/1 maddesinde;

Hırsızlık; “Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır malı, kendine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak”

Şeklinde tanımlanmıştır.

Basit Hırsızlık Suçu ve Cezası (TCK 141)

Basit hırsızlık suçunu, TCK 142 maddesi ve alt bentlerinde yer alan nitelikli hallerin dışında gerçekleşen hırsızlık olarak tanımlayabiliriz. Failin eyleminin TCK 141/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde yapılacak yargılama sonunda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Nitelikli Hırsızlık Suçu ve Cezası (TCK 142)

Hırsızlık suçunda TCK 142 maddesinin alt bentlerinde yer alan nitelikli hallerin tespit edilmesi failin hukuki statüsünün belirlenmesi açısından önemlidir. Öreğin basit hırsızlık suçunda ceza üst sınırı 3 yıl iken nitelikli hırsızlık suçunda failin seçimlik hareketlerine göre fail hakkında 10 yıl ve daha üzeri hapis cezasına hüküm olunabilir. Aşağıda sıralamış olduğumuz durumların varlığı halinde nitelikli hırsızlık suçu oluşmuş olacaktır.

Nitelikli Hırsızlık Suçunda Seçimlik Hareketler

Kime Ait Olursa Olsun Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Veya İbadete Ayrılmış Yerlerde Bulunan Yada Kamu Yararına Veya Hizmetine Tahsis Edilen Eşya Hakkında Hırsızlık (TCK 142/1-a)

Suçun ilk nitelikli hali TCK 142/1-a maddesinde düzenlenmiştir. Madde metninde yapılan tanımdan da anlaşılacağı üzere hırsızlık suçuna konu olan eşyanın kime ait olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Örneğin adliyede müştekiye ait cep telefonunun çalınmış olması TCK 142/1-a maddesinin uygulanması için yeterlidir. Söz konusu cep telefonunun kamu kurumuna ait olması gibi bir zorunluluk yoktur. Ayrıca yine çalınan cep telefonunun bu kamu kurumunda çalışan personele ait olması gibi de bir zorunluluk yoktur. TCK 142/1-a maddesinin uygulanabilmesi için suça konu eşyanın kamu binası içerisinde olması yeterlidir.

Yasanın 2. Cümlesi ise yine “ibadete ayrılar yerlerde” denilmek suretiyle fail açısından bir başka seçimlik hareketi belirlemiştir. TCK 142/1-a maddesinde yer alan ibadet yerleri sadece İslam dini açısından ibadet yeri olan camiler değildir. Bu konuda dini açıdan herhangi bir ayrımda yapılmamıştır.

Halkın Yararlanmasına Sunulmuş Ulaşım Aracı İçinde Veya Bunların Belli Varış Veya Kalkış Yerlerinde Bulunan Eşya Hakkında Hırsızlık (TCK 142/1-c)

Uygulamada sık karşılaşılan bir başka seçimlik hareket ise TCK 142/1-c maddesinde düzenlenmiştir. Daha çok toplu taşıma araçlarında hırsızlık suçu olarak da bilinir. Hırsızlığın toplu taşıma aracı içerisinde gerçekleşmesi ile bu araçların varış ya da kalkış noktalarında işlenmesi de nitelikli hırsızlık suçu olarak kabul edilir. Örneğin halk otobüsü içerisinde hırsızlık suçunun işlenmesi ile terminal, otogar, gar veya havaalanı gibi yerlerde suçun işlenmesi yine TCK 142/1-c maddesinin uygulanması için yeterlidir.

Bir Afet veya Genel Bir Felaketin Meydana Getirebileceği Zararları Önlemek Veya Hafifletmek Maksadıyla Hazırlanan Eşya Hakkında Hırsızlık (TCK 142/1-d)

Hırsızlık suçunun en sık karşılaşılan seçimlik hareketi ise TCK 142/1-e maddesinde yer alır. Daha çok oto hırsızlığı olarak gerçekleşen TCK 142/1-e maddesi suçun nitelikli hale olarak kabul edilir. Bunun haricinde özellikle kırsal bölgelerde tarım arazilerinde bulunan tarım aletleri ile mahsullerde TCK 142/1-e maddesi kapsamındadır.

Hırsızlık suçunun yukarıda sıralamış olduğumuz şekillerde işlenmesi halinde fail hakkında 3 yıl ile 7 yıl arasında hapis cezası öngörülmüştür.

Kişinin Malını Koruyamayacak Durumda Olmasından Veya Ölümünden Yararlanılarak İşlenen Hırsızlık Suçu (TCK 142/2-a)

Hırsızlık suçunun mağdurunun anlık veya sürekli bir şekilde kendisini koruyamayacak durumda olması ya da ölüm ile sonuçlanan olaylar nedeniyle bu durumun zafiyetinden yararlanılarak suçun işlenmesi yine nitelikli hırsızlık suçunu oluşturur.

Kendini koruyamayacak hali mağdurun çocuk olması, akıl hastası olması yada engelli olması gibi sürekli bir suretle olabileceği gibi doğal afet veya trafik kazasının getirmiş olduğu kendisini koruyamayacak durumunda olduğunun kabulü de yeterlidir.

Elde Veya Üstte Taşınan Eşyayı Çekip Almak Suretiyle Hırsızlık Suçu (TCK 142/2-b)

Uygulamada daha çok yankesicilik olarak da tabir edilen durum ise TCK 142/2-b maddesinde nitelikli hırsızlık olarak düzenlenmiştir. Fail hakkında TCK 142/2-b maddesinin uygulanabilirliği açısından yağma suçu ile ayrımının tam olarak yapılması gerekir. Diğer bir ifade ile failin eyleminin nitelikli hırsızlık suçu olarak kabul edilebilmesi için her hangi bir zor kullanmanın varlığı söz konusu olmamalıdır. Aksi halde fail hakkında daha ağır cezai yaptırımları bulunan yağma suçundan dolayı hüküm kurulacaktır.

Doğal Bir Afetin Veya Sosyal Olayların Meydana Getirdiği Korku Veya Kargaşadan Yararlanarak Hırsızlık (TCK 142/2-c)


Nitelikli hırsızlık suçu
olarak kabul edilen bir başka durum ise TCK 142/2-c maddesinde düzenlenmiştir. Sosyal olaylar ile deprem, sel, yangın gibi afetlerin kişide bırakmış olduğu olumsuz etki ve kargaşadan yararlanarak suçun işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Failin eyleminin TCK 142/2-c maddesi kapsamında değerlendirilmesi için bu sosyal olaylar veya doğal afetlerin kargaşaya neden olabilecek ölçüde olması gerekir.

Haksız Yere Elde Bulundurulan veya Taklit Anahtarla Yada Diğer Bir Aletle Kilit Açmak veya Kilitlenmesinin Engellenmesi Suretiyle Hırsızlık (TCK 142/2-c)

Hırsızlık suçu arasında en sık rastlanılan seçimlik hareketin TCK 142/2-c maddesi olduğunu söyleyebiliriz. Uygulamada daha çok iş yeri hırsızlığı veya konutta hırsızlık olarak gerçekleşir. TCK 142/2-c maddesinde yer alan hükümden de anlaşılacağı üzere sadece kilit açmak suretiyle değil ayrıca haksız yere elde bulundurulan anahtarla açılması ile de suçun işlenmesi nitelikli halin gerçekleşmesi için yeterli olacaktır. Yasa metninde yer alan “haksız yere elde bulundurulan” ibaresi ile bir nevi güveni kötüye kullanma suçu ile hırsızlık suçları arasındaki ayrım yapılma amacı güdülmüştür.

Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçu (TCK 142/2-e)

Hırsızlık suçunun işlenmesinde bilişim sistemlerin kullanılmasıdır. Uygulamada sıklıkla diğer bilişim suçları ile dolandırıcılık suçu ile karıştırılmaktadır. TCK 142/2-c maddesinde öne çıkan unsur failin elektronik sistemlerde kullanılan şifre ve parolaların ele geçirilmesi şeklinde işlenmesidir. Daha çok banka veya banka kartlarının şifrelerinin ele geçirilmesi suretiyle gerçekleşir.

Nitelikli Hırsızlık Suçu Cezası

Görüldüğü gibi nitelikli hırsızlık olarak kabul edilen durumlar oldukça fazladır. Bunlar haricinde;

  • Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak, (TCK 142/2-f)
  • Büyük veya küçükbaş hayvanlar hakkında, (TCK 142/2-g)
  • Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında, (TCK 142/2-h)

Suçun işlenmesi nitelikli hırsızlık suçu olarak kabul edilir. Failin eyleminin yukarıda sıralamış olduğumuz TCK 142/2 maddesi alt bentlerinde uyan tanıma uyması halinde fail hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası hükmolunur.

Hırsızlık Suçunda Daha Ağır Cezayı Gerektiren Haller

Sıvı veya Gaz Halinde Bulunan Enerji Hakkında veya Bunların Nakline, İşlenmesine veya Depolanmasına Ait Tesislerde Hırsızlık Suçu (TCK 142/3)

TCK 142/3 maddesi ile sıvı ve gaz halindeki enerji hakkında hırsızlık ile diğer hırsızlık suçlarının bu tesislerde işlenmesi suçun daha ağır cezayı gerektiren halleri arasında sayılmıştır. Failin eyleminin TCK 142/3 maddesinde yer alan tanıma uyması halinde ise 5 yıl ile 12 yıl arasında hapis cezası hüküm olunur. Ayrıca suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda verilecek olan cezada 1/2 oranında arttırılarak ayrıca 10.000 güne kadar para cezası da hüküm olunur.

Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Olan Kişilere Karşı Hırsızlık Suçu

Hırsızlık suçunun TCK 142/2-b maddesinde belirtilen “elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak ya da özel beceriyle” şeklinde işlenmesinde mağdurun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olması halinde fail hakkında verilecek olan ceza 1/3 oranında arttırılır.

Hırsızlık Suçu ve Yağma Suçu Ayrımı

Yukarıda sıralamış olduğumuz özellikle nitelikli hırsızlık suçu durumda failin eyleminin bazı durumlarda “yağma suçunu” oluşturabileceği yönünde uyuşmazlıklar bulunmaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi her iki suçu birbirinden ayıran en önemli kriter “cebir ve tehdit” unsurudur.

Hırsızlık Suçu Yargıtay Kararları

Olay tarihinde sanık … ile kardeşi suça sürüklenen çocuk …’ın alkollü oldukları ve kavgaya karıştıkları, kavganın hemen sonrasında kendilerine vuran şahısları aradıkları sırada gittikleri kıraathanede suça sürüklenen çocuk …’in belinden çıkardığı silahı doldur boşalt yaptığı, bunu gören ve kıraathanenin hemen dış kısmında oturan mağdurların kaçarak kıraathanenin içine saklandıkları ve kıraathanenin kapısını kilitledikleri, suça sürüklenen çocuk ve sanığın mağdurların bulundukları kısma doğru şişe ve bardak fırlattıkları mağdurların içeri kaçarken telefonlarını masa üzerinde bıraktıkları ve sanık …’ın masa üzerinde bulunan telefonları alarak birlikte olay yerinden ayrıldıkları ve evlerinde yapılan aramada mağdurlara ait cep telefonlarının ele geçirildiğinin kabul edilmesi karşısında;

Mağdurların alınan beyanlarında sanık ve suça sürüklenen çocukları tanımadıklarını ve telefonun alındığı anı görmediklerini belirtmeleri ve kavganın tarafı olmadıkları dikkate alındığında, sanık ve suça sürüklenen çocuğun silahla tehdit eyleminin mağdurlara yönelmediği, dolayısıyla yağma suçunda aranan malı almaya yönelik tehdidin bulunmadığı, malın götürülmesine yönelik olmayan cebir veya tehdidin yağma suçunu oluşturmayacağı anlaşılmakla somut eylemde sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından mağdurlara karşı malı almaya yönelik bir cebir ve tehdidin olmadığı, yağma suçuna ilişkin cebir ya da tehdit unsurlarının bulunmadığı,

sanık ve suça sürüklenen çocuğun masa üzerinde mağdurlar tarafından bırakılan telefonları alarak olay yerinden uzaklaştıkları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, eklenti hususu da araştırılarak sonucuna göre nitelikli hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfının yanlış tayin edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması;

Bozmayı gerektirmiş, sanık ve suça sürüklenen çocuk ile müdafiilerinin temyiz istekleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak ayrı ayrı BOZULMASINA,

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 23.09.2024 tarih, 2024/3498 esas ile 2024/9479 sayılı kararı

Gece Vakti Hırsızlık Suçu

TCK 141 maddesinde yer alan basit hırsızlık veya TCK 142 maddesinde yer alan nitelikli hırsızlık suçu fark etmeksizin suçun gece vakti işlenmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza 1/2 (yarı oranında) arttırılarak hüküm kurulur.

Hırsızlık Suçunda Daha Hafif Cezayı Gerektiren Haller

Paydaş veya Elbirliği İle Malik Olunan Eşya Üzerinde Hırsızlık Suçu

Suçun faili ile mağduru arasında hırsızlığa konu eşya üzerinde paydaş veya elbirliği şeklinde bir ortaklık söz konusu olması suçun daha az cezayı gerektiren hali olarak yer almaktadır. TCK 144/1-a maddesinde belirtildiği şekilde bir durum söz konusu olması halinde fail hakkında; 2 ay ile 1 yıl arasında hapis veya adli para cezası öngörülmüştür.

Bir Hukuki İlişkiye Dayanan Alacağın Tahsili Amacıyla Hırsızlık Suçu

TCK 144/1-b maddesinde ise suçun hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla işlenmesi hali daha az cezayı gerektiren hal olarak düzenlenmiştir. Yerel mahkemeler ile Yargıtay ilgili ceza dairelerinin TCK 144/1-b maddesi üzerindeki ortak görüşü ise yine yasa metninde de yer aldığı şekilde alacağın hukuki bir dayanağının bulunması yönündedir. Örneğin tefecilik suçuna konu olan bir alacağın tahsili amacıyla hırsızlık suçlarının işlenmesi halinde fail hakkında TCK 144/1-b maddesinin uygulanması mümkün değildir.

Hırsızlık Suçu Yargıtay Kararı

2010 yılı Aralık ayı içinde katılan …’ın talebi üzerine katılana 15.000,00 TL para vererek yaklaşık bir buçuk ay sonrasında katılanın borcunu 18.000,00 TL olarak geri ödediği, katılanın almış olduğu bu borç için herhangi bir cebir tehdit olmaksızın sanık …’a kendi adına kayıtlı olan traktörünü borç ödendikten sonra tekrar resmi yoldan satışla geri iade edilmek üzere resmi yoldan devrettiği, ayrıca yine 12.500,00 TL’lik senet ile 12.500,00 TL’lik çeki teminat olarak verdiği, katılanın Esat’ın yeniden borç paraya ihtiyacı olması üzerine sanık …’tan bu kez 18.000,00 TL parayı 3 (üç) ay sonrası 27.000,00 TL olarak geri ödenmek üzere borç olarak aldığı,

Geçen süre içerisinde 27.000,00 TL’lik paranın zamanında geri ödenmemesi nedeniyle sanık … ve yakını olan diğer sanık … ile birlikte olay tarihinde katılan …’in iş yerine giderek katılanlar Hidayet ve Ecivettin ile Esat’ı “27.000,00 TL parayı ödeyin, yoksa hepinizi öldürürüz” demek suretiyle tehdit ettikleri olayda; sanıklar ve katılanların aşamalardaki beyanlarına göre taraflar arasında her iki tarafın da kabulüne göre süre gelen ticari alış verişler bulunması, hatta yargılama esnasında tarafların aralarında protokoller düzenlenmek suretiyle ihtilafı çözmeye çalıştıklarını da beyan etmiş olmaları dikkate alındığında; taraflar arasındaki alacak-borç miktarı hususunda, mali konularda uzman bilirkişi marifetiyle rapor alınarak, katılan … tarafından sanıklardan alınan uyuşmazlık konusu 18.000,00 TL borç paranın suç tarihindeki ekonomik koşullar gözetilerek yasal faiz miktarı ile birlikte ulaştığı meblağın hesaplatılması,

Sanıklar tarafından katılanlardan istenen 27.000,00 TL bedelin gerçek alacağı makul sayılabilecek düzeyde aşıp aşmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra eylemin, 5237 sayılı Kanun’da düzenlenen yağma suçunda daha az cezayı gerektiren hal başlıklı 150 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalıp kalmadığı hususunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve soruşturma neticesinde genel geçişli ifadelerle yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle Tebliğname’ye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı Kanun’un 326/son. maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına,

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 04.07.2024 tarih 2024/668 esas ile 2024/8360 sayılı kararı

Hırsızlık Suçunda Malın Değerinin Az Olması

Hırsızlık suçuna konu olan malın değerinin az olması halinde fail hakkında ceza indirimine gidilebileceği malın değeri ve olayın oluş şekline göre tamamen ceza verilmesinden de vazgeçilebilir. Malın değerinin tespit edilmesinde tarafların ekonomik durumları dikkate alınmayıp günün koşullarındaki genel değeri dikkate alınmaktadır.

Kullanma Hırsızlığı

Hırsızlık suçlarında ceza indirimi yapılabilecek bir başka durum ise TCK 146 maddesinde kullanma hırsızlığı olarak düzenlenmiştir. Buna göre fail; hırsızlığa konu malı bir süre kullanıp tekrar zilyedine iade etmek amacı ile hareket etmiş olması halinde hakkında verilecek olan cezanın yarı oranında indirilmesi mümkündür. Fail hakkında kullanma hırsızlığından hüküm kurulmasının en önemli şartı hırsızlığa konu malı başkaca suç işlemek için kullanmamış olması gerektiğidir. Aksi halde fail hakkında TCK 146 maddesi uyarınca indirim yapılması yoluna gidilemez.

Hırsızlık Suçunda Zorunluluk Hali

Son olarak değinmek istediğimiz cezada indirim nedeni ise TCK 147 maddesinde yer alır. Failin hırsızlık suçunu işlemesinde ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak istemesidir. Failin bu amaç ile hareket ederek hırsızlık suçlarını işlemesi halinde hakkında verilecek olan cezada indirim yapılması yoluna gidilebilecektir. Ayrıca ağır ve acil ihtiyacın niteliğine göre fail hakkında tamamen ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Hırsızlık Suçunun Özel Görünüş Biçimleri

Hırsızlık Suçuna Teşebbüs

Basit hırsızlık veya nitelikli hırsızlık fark etmeksin TCK 141 ve TCK 142  maddeleri için teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkündür. Kural olarak hırsızlık suçu, suça konu mal üzerindeki fiili bir hareket kurulmasıyla tamamlanır. Teşebbüsten söz edebilmek için TCK 35 maddesinde yer alan unsurların oluşması gerekir. Buna göre;

  1. Failin hırsızlık kastı ile hareket etmesi
  2. Failin icrai hareketlerinin hırsızlık suçuna elverişli olması
  3. Failin kendisinin elinde olmayan nedenlerde suçu tamamlayamaması gerekir.

Yukarıda belirtmiş olduğumuz unsurların gerçekleşmesi durumunda fail hakkında hırsızlık suçuna teşebbüsten hüküm kurulabilecektir. Teşebbüs unsurlarının oluşması halinde ise 1/4  ile 3/4  oranlarına kadar cezada indirim yapılabilmektedir.

Hırsızlık Suçunda Gönüllü Vazgeçme

Uygulamada sık karşılaşılan bir durum olmasa da hırsızlık suçunda gönüllü vazgeçme uygulanabilir. TCK 36 maddesi uyarınca fail hırsızlık suçuna elverişli fiili hareketlerle başlamasına rağmen suça konu mal üzerinde hakimiyet kurmadan vazgeçmesi halinde “gönüllü vazgeçme” nedeniyle cezalandırılma yoluna gidilmez. Ancak hırsızlık suçunu işlemeye elverişli diğer fiili hareketleri başkaca bir suçu oluşturması halinde fail bu suçtan cezalandırılır. Örneğin hırsızlık amacı ile konut dokunulmazlığının ihlal edilmesi durumunda fail gönüllü olarak vazgeçmiş olsa da hırsızlık suçundan hüküm kurulmasa dahi “konut dokunulmazlığını ihlal” suçundan hüküm kurulacaktır.

Hırsızlık Suçuna İştirak

Suça iştirak ceza kanunumuzda faillik, azmettirme ve yardım etme olarak üç farklı şekilde düzenlenmiştir. TCK 37, 38 ve 39 maddesinde yer alan suça iştirak durumları incelendiğinde hırsızlık suçuna bu üç farklı şekilde iştirak mümkündür. Ancak genellikle TCK 37/1 maddesinde yer alan “müşterek faillik” söz konusu olmaktadır.

Hırsızlık Suçlarında İçtima

Suçun işleniş biçimleri ve failin seçimlik hareketlerine göre içtima hükümleri hırsızlık suçlarında sıklıkla uygulanır. TCK 142/4 maddesinde de belirtildiği üzere hırsızlık suçunun işlenmesi sırasında ayrıca konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde fail ayrıca bu suçlardan da cezalandırılır. Mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçu şikayete tabi olsa da hırsızlık suçlarının işlenmesi sırasında bu suçların işlenmesi halinde mağdurun şikayeti aranmamaktadır.

Hırsızlık Suçunda Etkin Pişmanlık

TCK 168/1 maddesi uyarınca hırsızlık suçlarında etkin pişmanlık hükümleri de uygulanabilir. Sanık hakkında kovuşturma başlamadan mağdurun zararının aynen veya tazmin olarak giderilmesi halinde hüküm olunan ceza da 2/3 oranında indirime gidilebilir.  Kovuşturmanın başlamasından sonra etkin pişmanlık gösterilmesi halinde ise sanık hakkında 1/2 oranına kadar indirim yapılması mümkündür. Etkin pişmanlığın kısmen geri verme ya da tazmin şeklinde gösterilmesi halinde fail hakkında etkin pişmanlık uygulanabilirliği mağdurun rızasına bağlıdır.

Hırsızlık Suçunda Uzlaşma

TCK 142 (Nitelikli Hırsızlık) haricindeki TCK 141 maddesi uzlaşmaya tabidir. Diğer durumlar uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer almaz. Soruşturma aşamasında fail ile mağdur arasında uzlaşma sağlanması halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. Herhangi bir şekilde kovuşturma aşamasında uzlaşma hükümlerinin uygulanamaması halinde yargılama aşamasında uzlaşmanın sağlanması halinde ise fail hakkında düşme kararı verilmektedir.

Sık Sorulan Sorular

Basit Hırsızlık Nedir?

 Ceza kanunumuzda veya diğer özel yasalarda basit hırsızlık konusunda bir tanımlama yapılmamıştır. Ancak basit hırsızlık ile nitelikli hırsızlığı birbirinden ayıran en önemli özellik failin özel bir beceri, alet veya benzeri eşyaları kullanarak suçu işlemesidir. Bu gibi unsurların bulunmaması halinde basit hırsızlık suçu oluşmaktadır.

Nitelikli Hırsızlık Nedir?

Yukarıda da belirttiğimiz gibi her iki hırsızlık suçlarının birbirinden ayrımında failin kullanmış olduğu yöntem, aletler veya suçun işlenmiş olduğu yer dikkate alınmaktadır. TCK 142 maddesi ve alt bentlerinde yer alan durumların gerçekleşmesi halinde nitelikli hırsızlık söz konusu olacaktır.

İlk Hırsızlık Suçunun Cezası

Gerek TCK 141 (Basit Hırsızlık) maddesi gerekse TCK 142 (Nitelikli Hırsızlık) maddesinde suçu ilk defa işlenmesi konusunda bir ayrım yoktur. Ancak suçun ilk defa işlenmesi, failin daha önce benzer suçlardan veya başkaca bir suçtan sabıkasının bulunmayışı takdiri indirim nedenleri arasında yer alabilecektir. Ayrıca ilk hırsızlık suçunun cezası diğer koşulların oluşması durumunda cezanın ertelenmesi yoluna gidilmesi veya adli para cezasına çevrilmesi söz konusu olabilecektir.

18 Yaş Altı Hırsızlık Cezası

Diğer suçlarda olduğu gibi 18 yaş altı hırsızlık cezasının belirlenmesinde de TCK 31 maddesinde yer alan hükümler dikkate alınmaktadır. Hırsızlık suçlarında failin 18 yaşından küçük olması halinde suça sürüklenen çocuk hakkında belirli yaş grupları dikkate alınarak cezada indirim yoluna gidilir.

  • Failin 15 yaşının doldurmuş 18 yaşını doldurmamış olması halinde hakkında verilecek olan cezada 1/3 oranında indirim yapılır.
  • Failin 12 yaşını doldurmuş, 15 yaşının doldurmamış olması ve işlemiş olduğu suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olması halinde ise hakkında verilecek olan cezada 1/2 (yarı oranında) indirim yapılır.

Hırsızlık Suçu Para Cezasına Çevrilir Mi?

Ceza alt ve üst sınırları itibariyle daha çok TCK 141 maddesinde yer alan basit hırsızlık durumunda para cezasına çevrilme söz konusu olmaktadır. Basit hırsızlık suçunda adli para cezasına çevrilme ise daha çok alt sınırdan fazlaca uzaklaşılmaması durumunda söz konusu olur.

Hırsızlık Suçu Zamanaşımı Süresi

Genel olarak hırsızlık suçlarında zamanaşımı süresi 8 yıldır. Ceza zamanaşımı süresinin kesilmesi halinde ise olağan üstü zamanaşımı süresi ise asıl zamanaşımı süresinin 1/2 oranında uzamasına imkan vermektedir. Bu durumda ise hırsızlık suçu olağanüstü zamanaşımı süresi 12 yıla kadar çıkabilmektedir.

Hırsızlık Suçu Şikayete Tabi Midir?

Hırsızlık suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almaz. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi TCK 141 maddesinde yer alan basit hırsızlık suçu uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer alır. Ayrıca TCK 142 maddesinde yer alan nitelikli hırsızlık söz konusu olduğunda mağdurun şikayeti aranmadığı gibi uzlaşma hükümleri de uygulanmaz. Bunun dışında hırsızlık suçlarında daha az cezayı gerektiren hallerden bir kısmının gerçekleşmesi halinde mağdurun şikayeti aranabilmektedir. Bu durumlar TCK 144 maddesinde düzenlenmiştir.

  1. Paydaş veya el birliği ile malik olunan eşya üzerinde hırsızlık
  2. Hukuki bir alacağın tahsili amacıyla hırsızlık

Sadece yukarıda belirtmiş olduğumuz durumların varlığı halinde hırsızlık suçu için mağdurun şikayeti aranmaktadır.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir